“DEPREM GERÇEĞİNE HAZIR OLMALIYIZ!”

GEBZE 16.08.2021 - 15:53, Güncelleme: 05.03.2022 - 13:23
 

“DEPREM GERÇEĞİNE HAZIR OLMALIYIZ!”

Türkiye Mimar Mühendisler Odası Gebze Bileşenlerinden oluşan İnşaat mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği, Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği, Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği ve Elektrik Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği ortak bir basın toplantısı düzenleyerek depremin üzerinden geçen yıllara rağmen yeterli önlemin alınmadığına dikkat çekti. İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Ahmet Kadı yaptığı açıklamada; “1999 Ağustosunda Marmara bölgesinde, sayısal ve sosyal sonuçları açısından değerlendirildiğinde, cumhuriyet tarihinin en büyük, Anadolu coğrafyasının da en büyüklerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz bir deprem afeti yaşanmıştır. On binlerce insanımızın hayatına, yüz binlercesinin de kazanımlarına ve geleceğine mal olan bu deprem yaklaşık 45 saniye boyunca özellikle gölcükten İstanbul’a kadarki bölgede çok şiddetli ve zarar verici boyutta olmuş, travmalara yol açmış, üzerinden yıllar geçse dahi bireysel ve toplumsal olarak izlerini silmek mümkün olmamıştır.  Bu büyük afette kaybettiğimiz her can için üzüntümüzü bir kez daha dile getiriyor, Allah tan rahmet diliyoruz. 1999 sonrasında anlık reaksiyonlar gösterilse dahi, özellikle deprem başlığı altında, afet ve afet yönetimi alanında mesafe kat edilememiş, afet bilinci, hazırlığı ve afet yönetimi konusu bireysel teşebbüsler dışında sosyal hayatta maalesef yer bulamamıştır. Bizler yıllardır, özelde deprem konusunu, genelde ise afet ve afet yönetimi konusunu kentimizin gündemine taşıyan ve gündeminde tutan TMMOB Gebze bileşenleri olarak diyoruz ki; “UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!” Yerelde ve genelde afet risk haritaları hazırlanana kadar özellikle 1999 öncesi inşa edilmiş yapılar başta olmak üzere yapı stokumuzu elden geçirip bu bilgiler doğrultusunda hızla ve kararlılıkla kentsel dönüşüm hamlesi başlatana kadar risk haritaları ve üst yapı bilgileri eşliğinde afet eylem planları oluşturana, var olan planların periyodik tatbikatlarla işlevsel ve sürekli hale getirilmesini sağlayana kadar bölge-bölge, mahalle-mahalle her ferde ulaşıp afetle mücadele, sevk, koordinasyon ve özellikle ilk yardım konularında eğitimli ve donanımlı ekipler oluşturana kadar her bir birey depremin sıfırıncı saniyesine eğitim ve donanım olarak hazır hale gelinceye kadar ve mevcut şartlar düşünüldüğünde deprem anı ve sonrası için toplanma ve uzun veya kısa süreli barınma alanları planlanarak modern ve işlevsel deprem sonrası yaşam alanları oluşturulana kadar 1999 Marmara depremi başta olmak üzere, yanan ormanlarımızı, önce kuruyan sonra sele dönüşen akarsularımızı, sebebi olduğumuz ve boyutu giderek artan doğa ve ekosistem tahribatını, kısaca dünyayı ve insanlığı korkulan sona yaklaştırmakta olan afetlerin tümünü unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi. “İMAR BARIŞI DENETİMLERİ YAPILMALI” Mimarlar Odası Gebze Temsilcisi Cenk Elgin ise, “Deprem, sel ve yangın felaketleri için master plan hazırlanması gerektiğini ve afet mevzuatının yeniden yapılandırılmalı, diri fay haritası kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Elgin ayrıca, “Uygun olmayan zemin üzerindeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. Risk bölgesi haritaları hazırlanmalıdır. İmar Barışı adı altında ruhsatlanan yapılar denetlenmelidir. İmar Barışı’yla depreme hazırlıksız yapılar ruhsatlandırılmıştır. Denetimsizliğin ve bekleyen tehlikeyi görmek gerek. Deprem toplanma alanı olarak gösterilen okul bahçelerinin, parkların ve bahçelerin çoğunun gerçekçiliği bulunuyor mu? Trafiği en problemli kentlerden biri olan Gebze’de, deprem sonrasında ulaşım konusunda yaşanacak sıkıntılar düşünülmelidir.” Dedi. CENK ELGİN DERE YATAKLARI REHABİLİTE EDİLMELİ Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Barış İnce ise; “Deprem, yangın, sel gibi afetlerin yarattığı can kayıpları giderek artmaktadır. Çarpık kentleşme sonucu yapılar tehlikeli bir hal almıştır. Dere yatakları acilen rehabilite edilmeli, bu alanlar üzerindeki yapılar derhal kaldırılmalıdır. Doğa ve yaşam düşmanı projelere artık izin verilmemelidir.” Dedi. İnce; “Çözüm akıl, bilim ve tekniktedir. 17 Ağustos depremi Türkiye’nin yakın tarihindeki en büyük yaralardan biri oldu. 17 Ağustos gerekli tedbirler alınmadığında bir afetin ne gibi felaketlere dönüşeceğinin kanıtı oldu. Kentsel dönüşüm uygulamaları amacından saptırıldı. Depreme hazırlık konusunda 22 yıl öncesinden daha hazır değiliz. Vatandaşa hizmet edecek kamu binaları depreme hazır hale getirilmelidir. Deprem sonrası, çadır ve konteyner konulacak alanların şimdiden altyapısı hazırlanmalı. Afet öncesine odaklanmalıyız. İhtiyaç temelli yapılar yapılmalı. Vatandaşlarımız deprem gerçeği konusunda sürekli bilinçlendirilmelidir. Bunun için de bilime, akla ve doğaya ses vermemiz gerekiyor.” Dedi. BARIŞ İNCE “OLAY SONRASI ÇOK İYİ KONUŞUYORUZ” Elektrik Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Veysel Suludure ise Türkiye’de herkesin olaylar sonrası çok iyi konuştuğuna dikkat çekti. Türkiye’de suyun yok olma noktasına geldiğini söyleyen Suludere; “Bir süre sonra belki de tarım yapacak arazi bulamayacağız. Ben Erzincanlıyım depremi yaşadım ve çok iyi biliyorum, yüksek köylü olduğum için seli de yaşadım. Afetlere küçük yerlerde önlem alabiliyorsunuz ama büyük yerlerde ipin ucu kaçıyor. Artık doğa ve çevreye özen göstermeliyiz. Dünya yeşil enerjiye geçerken biz bu noktada çok yavaş ilerliyoruz. Afetler sonrası ayrıca ciddi iletişim sorunu yaşanıyor. Buna da hazırlıklı olmalıyız” dedi. Konuşmacılar; bu konuda yerel yönetimlerin de yeterli çalışma yapmadığına dikkat çekerek, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapmasını istediler. Daha sonra da gazetecilerin çeşitli konularda soruları cevaplandırıldı. VEYSEL SULUDERE

Türkiye Mimar Mühendisler Odası Gebze Bileşenlerinden oluşan İnşaat mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği, Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği, Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği ve Elektrik Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği ortak bir basın toplantısı düzenleyerek depremin üzerinden geçen yıllara rağmen yeterli önlemin alınmadığına dikkat çekti. İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Ahmet Kadı yaptığı açıklamada; “1999 Ağustosunda Marmara bölgesinde, sayısal ve sosyal sonuçları açısından değerlendirildiğinde, cumhuriyet tarihinin en büyük, Anadolu coğrafyasının da en büyüklerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz bir deprem afeti yaşanmıştır. On binlerce insanımızın hayatına, yüz binlercesinin de kazanımlarına ve geleceğine mal olan bu deprem yaklaşık 45 saniye boyunca özellikle gölcükten İstanbul’a kadarki bölgede çok şiddetli ve zarar verici boyutta olmuş, travmalara yol açmış, üzerinden yıllar geçse dahi bireysel ve toplumsal olarak izlerini silmek mümkün olmamıştır.  Bu büyük afette kaybettiğimiz her can için üzüntümüzü bir kez daha dile getiriyor, Allah tan rahmet diliyoruz. 1999 sonrasında anlık reaksiyonlar gösterilse dahi, özellikle deprem başlığı altında, afet ve afet yönetimi alanında mesafe kat edilememiş, afet bilinci, hazırlığı ve afet yönetimi konusu bireysel teşebbüsler dışında sosyal hayatta maalesef yer bulamamıştır. Bizler yıllardır, özelde deprem konusunu, genelde ise afet ve afet yönetimi konusunu kentimizin gündemine taşıyan ve gündeminde tutan TMMOB Gebze bileşenleri olarak diyoruz ki;

“UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!”

Yerelde ve genelde afet risk haritaları hazırlanana kadar özellikle 1999 öncesi inşa edilmiş yapılar başta olmak üzere yapı stokumuzu elden geçirip bu bilgiler doğrultusunda hızla ve kararlılıkla kentsel dönüşüm hamlesi başlatana kadar risk haritaları ve üst yapı bilgileri eşliğinde afet eylem planları oluşturana, var olan planların periyodik tatbikatlarla işlevsel ve sürekli hale getirilmesini sağlayana kadar bölge-bölge, mahalle-mahalle her ferde ulaşıp afetle mücadele, sevk, koordinasyon ve özellikle ilk yardım konularında eğitimli ve donanımlı ekipler oluşturana kadar her bir birey depremin sıfırıncı saniyesine eğitim ve donanım olarak hazır hale gelinceye kadar ve mevcut şartlar düşünüldüğünde deprem anı ve sonrası için toplanma ve uzun veya kısa süreli barınma alanları planlanarak modern ve işlevsel deprem sonrası yaşam alanları oluşturulana kadar 1999 Marmara depremi başta olmak üzere, yanan ormanlarımızı, önce kuruyan sonra sele dönüşen akarsularımızı, sebebi olduğumuz ve boyutu giderek artan doğa ve ekosistem tahribatını, kısaca dünyayı ve insanlığı korkulan sona yaklaştırmakta olan afetlerin tümünü unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

“İMAR BARIŞI DENETİMLERİ YAPILMALI”

Mimarlar Odası Gebze Temsilcisi Cenk Elgin ise, “Deprem, sel ve yangın felaketleri için master plan hazırlanması gerektiğini ve afet mevzuatının yeniden yapılandırılmalı, diri fay haritası kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Elgin ayrıca, “Uygun olmayan zemin üzerindeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. Risk bölgesi haritaları hazırlanmalıdır. İmar Barışı adı altında ruhsatlanan yapılar denetlenmelidir. İmar Barışı’yla depreme hazırlıksız yapılar ruhsatlandırılmıştır. Denetimsizliğin ve bekleyen tehlikeyi görmek gerek. Deprem toplanma alanı olarak gösterilen okul bahçelerinin, parkların ve bahçelerin çoğunun gerçekçiliği bulunuyor mu? Trafiği en problemli kentlerden biri olan Gebze’de, deprem sonrasında ulaşım konusunda yaşanacak sıkıntılar düşünülmelidir.” Dedi.

CENK ELGİN

DERE YATAKLARI REHABİLİTE EDİLMELİ

Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Barış İnce ise; “Deprem, yangın, sel gibi afetlerin yarattığı can kayıpları giderek artmaktadır. Çarpık kentleşme sonucu yapılar tehlikeli bir hal almıştır. Dere yatakları acilen rehabilite edilmeli, bu alanlar üzerindeki yapılar derhal kaldırılmalıdır. Doğa ve yaşam düşmanı projelere artık izin verilmemelidir.” Dedi. İnce; “Çözüm akıl, bilim ve tekniktedir. 17 Ağustos depremi Türkiye’nin yakın tarihindeki en büyük yaralardan biri oldu. 17 Ağustos gerekli tedbirler alınmadığında bir afetin ne gibi felaketlere dönüşeceğinin kanıtı oldu. Kentsel dönüşüm uygulamaları amacından saptırıldı. Depreme hazırlık konusunda 22 yıl öncesinden daha hazır değiliz. Vatandaşa hizmet edecek kamu binaları depreme hazır hale getirilmelidir. Deprem sonrası, çadır ve konteyner konulacak alanların şimdiden altyapısı hazırlanmalı. Afet öncesine odaklanmalıyız. İhtiyaç temelli yapılar yapılmalı. Vatandaşlarımız deprem gerçeği konusunda sürekli bilinçlendirilmelidir. Bunun için de bilime, akla ve doğaya ses vermemiz gerekiyor.” Dedi.

BARIŞ İNCE

“OLAY SONRASI ÇOK İYİ KONUŞUYORUZ”

Elektrik Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Veysel Suludure ise Türkiye’de herkesin olaylar sonrası çok iyi konuştuğuna dikkat çekti. Türkiye’de suyun yok olma noktasına geldiğini söyleyen Suludere; “Bir süre sonra belki de tarım yapacak arazi bulamayacağız. Ben Erzincanlıyım depremi yaşadım ve çok iyi biliyorum, yüksek köylü olduğum için seli de yaşadım. Afetlere küçük yerlerde önlem alabiliyorsunuz ama büyük yerlerde ipin ucu kaçıyor. Artık doğa ve çevreye özen göstermeliyiz. Dünya yeşil enerjiye geçerken biz bu noktada çok yavaş ilerliyoruz. Afetler sonrası ayrıca ciddi iletişim sorunu yaşanıyor. Buna da hazırlıklı olmalıyız” dedi. Konuşmacılar; bu konuda yerel yönetimlerin de yeterli çalışma yapmadığına dikkat çekerek, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapmasını istediler. Daha sonra da gazetecilerin çeşitli konularda soruları cevaplandırıldı.

VEYSEL SULUDERE

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.