DNA ve doku hücre örnekleri Gebze’de saklanıyor!

GEBZE 31.05.2022 - 09:18, Güncelleme: 31.05.2022 - 09:18
 

DNA ve doku hücre örnekleri Gebze’de saklanıyor!

TARIM VE ORMAN BAKANI AÇIKLADI;
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, “Ülkemizde bulunan 19 büyük memeli yaban hayvanı türünden alınan, 848 DNA ve 665 doku hücre örneği, TÜBİTAK Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde dondurulmuş olarak saklanmaktadır” dedi. Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Bakanlık ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin düzenlediği ‘2. Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi’ne video konferans yöntemiyle katıldı. Türkiye’nin sahip olduğu biyoçeşitlilikle oldukça önemli bir konuma sahip olduğunun önemine değinen Bakan Kirişci, kongrenin çevre, yaban hayatı ve yaban hayvanlarıyla ilgili gelişmeler ve sorunların, farklı disiplinler tarafından tartışılması amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Bakan Kirişci; “Özellikle son yıllarda daha sık yaşanan sel, kuraklık ve orman yangını gibi felaketler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal yaşamın korunmasına yönelik çalışmaların artırılması gerektiğine işaret etmektedir” dedi. Dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde, son 50 yılda memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68’inin ortadan kalktığına dikkati çeken Kirişci, tatlı sularda yaşayan türlerin üçte birinin neslinin tükenme tehdidi altında olduğunu söyledi. Kirişci, iklim değişikliği, orman yangını ve çevre kirliliğine bağlı yaban hayatının sürdüğü ekolojik ortamların zarar gördüğünü vurgulayarak “Bu olumsuzluklara bağlı olarak 1 milyon tür yok olma riski altındadır” ifadesini kullandı. Ekolojik bozulmaların doğal bir sonucu olarak yaban hayatında yaşanan kayıpların zamanla insan yaşamını da olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Kirişci, “Bu nedenle yaban hayatının korunması ve sürdürülebilirliğinin temini için atılacak adımlar, tercihin ötesinde bir zorunluluk ve sorumluluktur” diye konuştu. GEBZE’DE SAKLANIYOR Kirişci, Bakanlıkça yürütülen yaban hayvanı üretimi ve tabiata yerleştirme çalışmaları kapsamında Anadolu yaban koyunu, alageyik, ceylan, geyik ve kelaynak gibi nesli tehlike altında olan hayvanların üretildiğini ve doğal yaşam alanlarına yerleştirildiğini aktardı. “Geçen yıl, 13 yaban hayvanı üretim istasyonumuzda 225 yaban hayvanı üretimi yapılmış, bunların 120’si doğaya salınmıştır” diyen Kirişci, bu dönemde 105 bin kanatlı av hayvanı ile 4,5 milyon alabalığın da üretilerek doğaya bırakıldığını anlattı. Bakan Kirişci, 85 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda alageyik, geyik, kızıl geyik, ceylan, kelaynak, Anadolu yaban koyunu, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi ve karaca gibi hedef türlerin koruma çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi. Bakanlık ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü arasında imzalanan protokolün detaylarına ilişkin bilgi veren Kirişci, “Ülkemizde bulunan 19 büyük memeli yaban hayvanı türünden alınan, 848 DNA ve 665 doku hücre örneği, TÜBİTAK Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde dondurulmuş olarak saklanmaktadır. Koruma altına alınan örneklerin, genetik çalışmalarda yaralanmak üzere ilgili araştırıcıların kullanımına açılması planlanmaktadır.” ifadelerini kullandı. “BİYOLOJİK ZENGİNLİK BİR ÜLKENİN SERVETİDİR” Kirişci, Türkiye’deki biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla 100 tür için Bakanlık tarafından “Koruma Eylem Planı” hazırlandığını belirterek bu planlar sayesinde türlerin durumunun titizlikle izlendiğini ve doğal ortamlarında korunması için gerekli tüm tedbirlerin hızlıca devreye alındığını aktardı. 2000’li yılların başından itibaren Anadolu Leoparı türünün araştırılması için çalışmalar başlatıldığını ve Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde bu türün bulunması için sistematik foto kapan kurma çalışmaları gerçekleştirildiğini dile getiren Kirişci, yoğun çalışmalar sonucunda ülkede en son 1974 yılında görülen Anadolu Leoparı’nın tekrar görülmeye başlandığını anımsattı. Bakan Kirişci, biyolojik zenginliğin bir ülkenin serveti olduğuna dikkati çekerek “Sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde bu serveti korumak ve geliştirmek toplumsal sorumluluğumuzdur” dedi.
TARIM VE ORMAN BAKANI AÇIKLADI;

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, “Ülkemizde bulunan 19 büyük memeli yaban hayvanı türünden alınan, 848 DNA ve 665 doku hücre örneği, TÜBİTAK Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde dondurulmuş olarak saklanmaktadır” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Bakanlık ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin düzenlediği ‘2. Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi’ne video konferans yöntemiyle katıldı. Türkiye’nin sahip olduğu biyoçeşitlilikle oldukça önemli bir konuma sahip olduğunun önemine değinen Bakan Kirişci, kongrenin çevre, yaban hayatı ve yaban hayvanlarıyla ilgili gelişmeler ve sorunların, farklı disiplinler tarafından tartışılması amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Bakan Kirişci; “Özellikle son yıllarda daha sık yaşanan sel, kuraklık ve orman yangını gibi felaketler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal yaşamın korunmasına yönelik çalışmaların artırılması gerektiğine işaret etmektedir” dedi. Dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde, son 50 yılda memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68’inin ortadan kalktığına dikkati çeken Kirişci, tatlı sularda yaşayan türlerin üçte birinin neslinin tükenme tehdidi altında olduğunu söyledi. Kirişci, iklim değişikliği, orman yangını ve çevre kirliliğine bağlı yaban hayatının sürdüğü ekolojik ortamların zarar gördüğünü vurgulayarak “Bu olumsuzluklara bağlı olarak 1 milyon tür yok olma riski altındadır” ifadesini kullandı. Ekolojik bozulmaların doğal bir sonucu olarak yaban hayatında yaşanan kayıpların zamanla insan yaşamını da olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Kirişci, “Bu nedenle yaban hayatının korunması ve sürdürülebilirliğinin temini için atılacak adımlar, tercihin ötesinde bir zorunluluk ve sorumluluktur” diye konuştu.

GEBZE’DE SAKLANIYOR

Kirişci, Bakanlıkça yürütülen yaban hayvanı üretimi ve tabiata yerleştirme çalışmaları kapsamında Anadolu yaban koyunu, alageyik, ceylan, geyik ve kelaynak gibi nesli tehlike altında olan hayvanların üretildiğini ve doğal yaşam alanlarına yerleştirildiğini aktardı. “Geçen yıl, 13 yaban hayvanı üretim istasyonumuzda 225 yaban hayvanı üretimi yapılmış, bunların 120’si doğaya salınmıştır” diyen Kirişci, bu dönemde 105 bin kanatlı av hayvanı ile 4,5 milyon alabalığın da üretilerek doğaya bırakıldığını anlattı. Bakan Kirişci, 85 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda alageyik, geyik, kızıl geyik, ceylan, kelaynak, Anadolu yaban koyunu, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi ve karaca gibi hedef türlerin koruma çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi. Bakanlık ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü arasında imzalanan protokolün detaylarına ilişkin bilgi veren Kirişci, “Ülkemizde bulunan 19 büyük memeli yaban hayvanı türünden alınan, 848 DNA ve 665 doku hücre örneği, TÜBİTAK Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde dondurulmuş olarak saklanmaktadır. Koruma altına alınan örneklerin, genetik çalışmalarda yaralanmak üzere ilgili araştırıcıların kullanımına açılması planlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“BİYOLOJİK ZENGİNLİK BİR ÜLKENİN SERVETİDİR”

Kirişci, Türkiye’deki biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla 100 tür için Bakanlık tarafından “Koruma Eylem Planı” hazırlandığını belirterek bu planlar sayesinde türlerin durumunun titizlikle izlendiğini ve doğal ortamlarında korunması için gerekli tüm tedbirlerin hızlıca devreye alındığını aktardı. 2000’li yılların başından itibaren Anadolu Leoparı türünün araştırılması için çalışmalar başlatıldığını ve Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde bu türün bulunması için sistematik foto kapan kurma çalışmaları gerçekleştirildiğini dile getiren Kirişci, yoğun çalışmalar sonucunda ülkede en son 1974 yılında görülen Anadolu Leoparı’nın tekrar görülmeye başlandığını anımsattı. Bakan Kirişci, biyolojik zenginliğin bir ülkenin serveti olduğuna dikkati çekerek “Sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde bu serveti korumak ve geliştirmek toplumsal sorumluluğumuzdur” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.