Ali Rıza UTAR
Köşe Yazarı
Ali Rıza UTAR
 

Faydasız ve Gereksiz Konuşmalar

İnsanların kalp huzuruna engel olan şeylerden biri faydasız ve gereksiz konuşmalardır.  Allah-u Teâlâ insana ihtiyacını gidersin diye konuşma gücü vermiştir. Gereği kadar konuştuğu taktirde bu büyük nimetten doğru yararlanmış olur. Ancak boş ve gereksiz şeyler konuşursa bu büyük ilâhî nimeti zayi etmiş olur. Ayrıca aşırı derecede fazla ve dağınık şeyler konuşursa zihni ve düşünceleri dağılır, perişan olur ve Allah-u Teâlâ'ya kamilen teveccüh edemez, kalp huzuru bulamaz. Dolayısıyla hadislerde faydasız ve gereğinden fazla konuşmaya yer verilmiştir. Bazı örnekler sunmakta yarar görmekteyim. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor:   "Allah'ın zikri dışında aşırı derecede fazla konuşmaktan sakınınız. Zira çok konuşmak Allah'ın zikri dışında kalbin katılaşmasına sebep olur ve Allah'tan en uzak olan kimse ise kalbi katılaşmış olandır."  Hz. Ali'den (a.s) şöyle naklediliyor:   "Dilini koru ve sözlerini say ki, hayır işler dışında sözlerin azalsın."   Hz. Peygamber (s.a.a) buyuruyor ki:   "Söz, yararlı, sağlıklı ve şahib olmak üzere üçe ayrılır. Yararlı söz ibadettir, sağlıklı söz Allah'ın sevdiği ve hoşnut olduğu sözdür. Şahib ise halk hakkında boş yere konuşan kimsedir."   Hz. Peygamber (s.a.a) yine söyle buyuruyor:   "Dilini koru; zira bu, nefsin için en iyi hediyedir. İnsan, imanın hakikatine dilini koruma dışında hiçbir şeyle ulaşamaz."  İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır:   "Üç şey düşünce ve anlayışın nişanelerindendir: Sabır, ilim ve sükût. Sükût hikmet kapılarından bir kapıdır. Sükût etmek muhabbete sebep olup her hayrın rehberidir."  Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki:   "Akıl kemale ulaşınca konuşma azalır."  İmam Sadık'tan (a.s) şöyle naklediliyor:   "Hiçbir ibadet sükût etmekten ve yaya olarak kebeye gitmekten daha faziletli değildir." Hz. Peygamber (s.a.a) Abuzer'e şöyle buyurmuştur:   "Sana uzun uzun sükût etmeyi tavsiye ediyorum. Zira bu vasıtayla şeytan senden uzaklaşır; doğrusu sükût dini korumak için iyi bir yardımcıdır."  Her hâlükârda insan dilini kamilen koruması ve ölçülü konuşması gerekmektedir, laubali olmaktan ve çok konuşmaktan kaçınmalıdır. Dünya işleri hakkında gereğinden fazla konuşmayıp onun yerine dilini zikirle, duayla, ilmi ve faydalı sosyal meselelerle meşgul etmelidir. Büyük Alimlerimiz şöyle buyurmuştur: "Ben sükût etmekten değerli sonuçlar aldım, sefa ve nurani yet bulmak için kırk gün Sükût edin, gerekmedikçe konuşmayın, düşünün ve zikirle meşgul olun."                                                                                                                    Dua ümidiyle                      
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2020 - Cuma

Faydasız ve Gereksiz Konuşmalar

İnsanların kalp huzuruna engel olan şeylerden biri faydasız ve gereksiz konuşmalardır.

 Allah-u Teâlâ insana ihtiyacını gidersin diye konuşma gücü vermiştir. Gereği kadar konuştuğu taktirde bu büyük nimetten doğru yararlanmış olur. Ancak boş ve gereksiz şeyler konuşursa bu büyük ilâhî nimeti zayi etmiş olur. Ayrıca aşırı derecede fazla ve dağınık şeyler konuşursa zihni ve düşünceleri dağılır, perişan olur ve Allah-u Teâlâ'ya kamilen teveccüh edemez, kalp huzuru bulamaz. Dolayısıyla hadislerde faydasız ve gereğinden fazla konuşmaya yer verilmiştir. Bazı örnekler sunmakta yarar görmekteyim.

Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor:

 

"Allah'ın zikri dışında aşırı derecede fazla konuşmaktan sakınınız. Zira çok konuşmak Allah'ın zikri dışında kalbin katılaşmasına sebep olur ve Allah'tan en uzak olan kimse ise kalbi katılaşmış olandır." 

Hz. Ali'den (a.s) şöyle naklediliyor:

 

"Dilini koru ve sözlerini say ki, hayır işler dışında sözlerin azalsın." 

 Hz. Peygamber (s.a.a) buyuruyor ki:

 

"Söz, yararlı, sağlıklı ve şahib olmak üzere üçe ayrılır. Yararlı söz ibadettir, sağlıklı söz Allah'ın sevdiği ve hoşnut olduğu sözdür. Şahib ise halk hakkında boş yere konuşan kimsedir." 

 Hz. Peygamber (s.a.a) yine söyle buyuruyor:

 

"Dilini koru; zira bu, nefsin için en iyi hediyedir. İnsan, imanın hakikatine dilini koruma dışında hiçbir şeyle ulaşamaz." 

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır:

 

"Üç şey düşünce ve anlayışın nişanelerindendir: Sabır, ilim ve sükût. Sükût hikmet kapılarından bir kapıdır. Sükût etmek muhabbete sebep olup her hayrın rehberidir." 

Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki:

 

"Akıl kemale ulaşınca konuşma azalır." 

İmam Sadık'tan (a.s) şöyle naklediliyor:

 

"Hiçbir ibadet sükût etmekten ve yaya olarak kebeye gitmekten daha faziletli değildir."

Hz. Peygamber (s.a.a) Abuzer'e şöyle buyurmuştur:

 

"Sana uzun uzun sükût etmeyi tavsiye ediyorum. Zira bu vasıtayla şeytan senden uzaklaşır; doğrusu sükût dini korumak için iyi bir yardımcıdır." 

Her hâlükârda insan dilini kamilen koruması ve ölçülü konuşması gerekmektedir, laubali olmaktan ve çok konuşmaktan kaçınmalıdır. Dünya işleri hakkında gereğinden fazla konuşmayıp onun yerine dilini zikirle, duayla, ilmi ve faydalı sosyal meselelerle meşgul etmelidir.

Büyük Alimlerimiz şöyle buyurmuştur: "Ben sükût etmekten değerli sonuçlar aldım, sefa ve nurani yet bulmak için kırk gün Sükût edin, gerekmedikçe konuşmayın, düşünün ve zikirle meşgul olun."

                                                                                                                   Dua ümidiyle                    

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.