Halil Yavuz
Köşe Yazarı
Halil Yavuz
 

Deprem güvenli bina nasıl yapılır?

6 Şubat Pazartesi sabahı saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından saat 13.24'te Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi ve ardından yaşanan diğer depremlerle birlikte 11 ili etkiledi. Şu ana kadar resmi rakamlara göre 44 bini aşkın insanın yaşamını yitirdi. Deprem felaketi geride ağır yıkım bıraktı. On binlerce binadaki yüzbinlerce bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'de güvenli binalar inşa etmenin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bu noktada akla bazı sorular geliyor. Güvenli bir bina nasıl inşa edilmeli,  boş bir araziye yapılacak yeni bir bina hangi aşamalardan geçerek yapılıyor? Biz de bu günkü yazımızı bu konuya ayırdık. Tabii ki güvenli bir bina inşa etmenin belli kuralları var. Bununla ilgili ilki 1939 Erzincan depreminden sonra hazırlanmış, zaman içinde güncellenerek ve en son 2018’de yayınlanan deprem yönetmeliği bulunuyor. Deprem güvenli bir binada yaşayabilmek için bu yönetmelik çıktıktan sonra bütün binaların bu yönetmeliğe uygun olarak tasarlanması gerekiyor. Yapı Sahibinin inşaat yapmaya karar verdiğinde ilk yapması gereken işlerden birisi, bir mimar-mühendis grubuyla anlaşmak olmalı. Bu aşamada mal sahibinin, yapının fonksiyonlarıyla ilgili beklentileri oluyor. Mimar bu konuda yardımcı oluyor. İnşaat mühendisliği kısmı ise mimari projenin başlangıcından itibaren devreye giriyor. Binanın yükseleceği yerin zemin etüdünün yapılması geçerli olan diğer kurallar kadar büyük önem taşıyor. Zemininin incelenmesinden başlayıp zemin mekaniği, geoteknik gibi teknik konular inşaat mühendisi tarafından hallediliyor. İnşaat mühendisleri ve mimarların bu aşamada birlikte hareket etmesi gerekiyor. İkinci aşama ise tasarlanan yapının güvenli olarak inşası var. Zaten süreç, itinalı bir şekilde tamamlanırsa, 2018’deki son yönetmeliğin öngördüğü güvenlik düzeyinde bir yapı ortaya çıkıyor.  Önemli olan bu çalışmaların hangi aşamada olursa olsun yetkin kişiler tarafından çok özenli bir şekilde yapılması. Zamanla güncellenerek yeniden yayınlanan deprem yönetmeliğinden bahsetmiştik, tabii ki bu yönetmelik deprem sonrası binalarda meydana gelen hasar ve yıkımlar ile günün şartlarına yöre düzenleniyor. Bu noktada İnşaat Mühendisleri Odası https://www.imo.org.tr/ sitesinde 6 Şubat depremleri ile ilgili bir ön değerlendirme raporu yayınladı, dilerseniz kısaca başlıklarına bir bakalım. Deprem hasarlarının yaygın olduğu bölgeler, verimli tarım arazileri üzerinde planlanmış şehirlerdir. Sıvılaşma potansiyeli olan zeminlerde yapılan 10-15 katlı ve taşıyıcı sistemi esnek yapılar ağır hasar almış veya toptan göçmüştür. Yakın zamanda inşa edilmiş yapılarda, malzeme zafiyeti göçme nedenlerinden birisi olarak tespit edilirse yapı denetim sistemi çalışmamış demektir. Göçen binaların enkazlarından, kolon-kiriş birleşimlerinde gerekli donatı detaylarının uygulanmadığı, enine donatıların 90 derece kancalara sahip oldukları, bunların büyük depremlerde hem toptan/kısmi göçmelere, hem de ağır hasarlara yol açtığı bilinmektedir. Yaygın göçme görüntülerine göre, öncelikle zemin katın göçtüğü, ardından diğer katların sandviç şeklinde üst üste kapaklandığı anlaşılmaktadır. Hasarlara yön veren ana nedenlerden biri, hasar katı olan zemin katlardaki ticari mekânlarda dolgu duvarların olmamasıdır.  Göçen binaların kısa kolon davranışı gösterdiği, taşıyıcı sistemdeki düzensizliğin büyük burulma etkisi gösterdiği göçme görüntülerinden anlaşılabilmektedir. Yan yana parsellerde ve benzer yapılardan birinin yıkılması ve diğerinin ayakta kalmasına, yukarıda sıralanan düzensizliklerdeki farklılıkların yol açtığı düşünülmektedir. Parseller arasında, zeminlerdeki alüvyon kalınlıkları farklı olabileceği gibi malzeme ve işçilik kalitesindeki farklılıklar da dikkate alınmalıdır. Elbette bu raporların devamı gelecek, yönetmelikte varsa eksiklikler giderilecek ve gerekirse yeni bir deprem yönetmeliği hazırlanacak. İnşaat aşamasında yönetmeliğe harfiyen uyulduğunun denetlenmesi de hayati derecede önemli. Umarız bu yaşanan felaketten dersler çıkarılır ve eli kulağında olduğu söylenen İstanbul depremi ile ilgili gerekli tedbirler alınır. Bu vesile ile vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ekleme Tarihi: 27 Şubat 2023 - Pazartesi

Deprem güvenli bina nasıl yapılır?

6 Şubat Pazartesi sabahı saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından saat 13.24'te Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi ve ardından yaşanan diğer depremlerle birlikte 11 ili etkiledi. Şu ana kadar resmi rakamlara göre 44 bini aşkın insanın yaşamını yitirdi. Deprem felaketi geride ağır yıkım bıraktı. On binlerce binadaki yüzbinlerce bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'de güvenli binalar inşa etmenin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bu noktada akla bazı sorular geliyor. Güvenli bir bina nasıl inşa edilmeli,  boş bir araziye yapılacak yeni bir bina hangi aşamalardan geçerek yapılıyor? Biz de bu günkü yazımızı bu konuya ayırdık.

Tabii ki güvenli bir bina inşa etmenin belli kuralları var. Bununla ilgili ilki 1939 Erzincan depreminden sonra hazırlanmış, zaman içinde güncellenerek ve en son 2018’de yayınlanan deprem yönetmeliği bulunuyor. Deprem güvenli bir binada yaşayabilmek için bu yönetmelik çıktıktan sonra bütün binaların bu yönetmeliğe uygun olarak tasarlanması gerekiyor. Yapı Sahibinin inşaat yapmaya karar verdiğinde ilk yapması gereken işlerden birisi, bir mimar-mühendis grubuyla anlaşmak olmalı. Bu aşamada mal sahibinin, yapının fonksiyonlarıyla ilgili beklentileri oluyor. Mimar bu konuda yardımcı oluyor. İnşaat mühendisliği kısmı ise mimari projenin başlangıcından itibaren devreye giriyor. Binanın yükseleceği yerin zemin etüdünün yapılması geçerli olan diğer kurallar kadar büyük önem taşıyor. Zemininin incelenmesinden başlayıp zemin mekaniği, geoteknik gibi teknik konular inşaat mühendisi tarafından hallediliyor. İnşaat mühendisleri ve mimarların bu aşamada birlikte hareket etmesi gerekiyor. İkinci aşama ise tasarlanan yapının güvenli olarak inşası var. Zaten süreç, itinalı bir şekilde tamamlanırsa, 2018’deki son yönetmeliğin öngördüğü güvenlik düzeyinde bir yapı ortaya çıkıyor.  Önemli olan bu çalışmaların hangi aşamada olursa olsun yetkin kişiler tarafından çok özenli bir şekilde yapılması.

Zamanla güncellenerek yeniden yayınlanan deprem yönetmeliğinden bahsetmiştik, tabii ki bu yönetmelik deprem sonrası binalarda meydana gelen hasar ve yıkımlar ile günün şartlarına yöre düzenleniyor. Bu noktada İnşaat Mühendisleri Odası https://www.imo.org.tr/ sitesinde 6 Şubat depremleri ile ilgili bir ön değerlendirme raporu yayınladı, dilerseniz kısaca başlıklarına bir bakalım.

Deprem hasarlarının yaygın olduğu bölgeler, verimli tarım arazileri üzerinde planlanmış şehirlerdir. Sıvılaşma potansiyeli olan zeminlerde yapılan 10-15 katlı ve taşıyıcı sistemi esnek yapılar ağır hasar almış veya toptan göçmüştür.

Yakın zamanda inşa edilmiş yapılarda, malzeme zafiyeti göçme nedenlerinden birisi olarak tespit edilirse yapı denetim sistemi çalışmamış demektir.

Göçen binaların enkazlarından, kolon-kiriş birleşimlerinde gerekli donatı detaylarının uygulanmadığı, enine donatıların 90 derece kancalara sahip oldukları, bunların büyük depremlerde hem toptan/kısmi göçmelere, hem de ağır hasarlara yol açtığı bilinmektedir.

Yaygın göçme görüntülerine göre, öncelikle zemin katın göçtüğü, ardından diğer katların sandviç şeklinde üst üste kapaklandığı anlaşılmaktadır. Hasarlara yön veren ana nedenlerden biri, hasar katı olan zemin katlardaki ticari mekânlarda dolgu duvarların olmamasıdır. 

Göçen binaların kısa kolon davranışı gösterdiği, taşıyıcı sistemdeki düzensizliğin büyük burulma etkisi gösterdiği göçme görüntülerinden anlaşılabilmektedir.

Yan yana parsellerde ve benzer yapılardan birinin yıkılması ve diğerinin ayakta kalmasına, yukarıda sıralanan düzensizliklerdeki farklılıkların yol açtığı düşünülmektedir.

Parseller arasında, zeminlerdeki alüvyon kalınlıkları farklı olabileceği gibi malzeme ve işçilik kalitesindeki farklılıklar da dikkate alınmalıdır.

Elbette bu raporların devamı gelecek, yönetmelikte varsa eksiklikler giderilecek ve gerekirse yeni bir deprem yönetmeliği hazırlanacak. İnşaat aşamasında yönetmeliğe harfiyen uyulduğunun denetlenmesi de hayati derecede önemli. Umarız bu yaşanan felaketten dersler çıkarılır ve eli kulağında olduğu söylenen İstanbul depremi ile ilgili gerekli tedbirler alınır. Bu vesile ile vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.