Merve Tunç
Köşe Yazarı
Merve Tunç
 

Çağımızın Sorunu : Tükenmişlik Sendromu

1970'li yıllarda New York'lu psikoterapist Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılan tükenmişlik sendromu; kendini yorgun hissetme, herhangi bir iş yaparken zorlanma, uyku problemleri gibi bedensel şikâyetlerle birlikte yaptığı işten ya da sosyal aktiviteden zevk alamama, değersizlik hissi gibi ruhsal şikayetlerin de görüldüğü bir tükenmişlik hali olarak tanımlanır. Sıradan bir yorgunluk halinden daha ağır bir ruhsal durumdur ve kişinin stresle başa çıkmasını ve günlük sorumluluklarını yerine getirmesini engeller. Tükenmişlik sendromunun birden çok tanımı bulunmaktadır fakat hepsindeki ortak nokta bu sendromu yaşayan kişilerin şikayetlerini işlerinin yoğunluğu ve zorluğu ile ilişkilendirmeleri ve olumsuz şartlarının sürmesi halinde şikayetlerin devam etmesi, ancak şartlarının iyileşmesiyle şikayetlerin de azalacağının düşünülmesidir. Tıbbi bir tanı olarak görülmeyen Tükenmişlik Sendromu önceden kendini işi ile çok meşgul eden insanlar için tanımlanan bir durumken artık herhangi bir stresli duruma sürekli olarak maruz kalan her bireyin yaşama ihtimali olan bir durum olarak görülmektedir. Kariyer kaynaklı olmasının yanı sıra; çocuklara, hastalara ya da yaşlılara bakan bireylerde de bu tür aşırı yorgunluk gözlemlenebilir. Yakın zamanda yapılan bilimsel araştırmalar tıpkı doktorlar veya işletme yöneticileri gibi anneler ve babaların da tükenmişlik sendromundan etkilenebileceğini göstermektedir. Sürekli kontrol altında tutma ihtiyacı, mükemmeliyetçilik ve Tip A gibi kişilik özellikleri de bireyin tükenmişlik sendromu geliştirme riskini artırabilir. Tükenmişlik sendromu olan bireyler bunalmış hissetme eğilimindedirler. Bu sebeple arkadaşlarından ve ailelerinden uzaklaşıp sosyal olarak kendilerini izole edebilirler. Ayrıca diğer stres kaynaklı sorunlar gibi tükenmişlik sendromu da bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabilir böylece kişi hastalıklara karşı daha hassas hale gelebilir. Sıklıkla depresyon ile karıştırılan tükenmişlik sendromunda durum daha çok işle ilgiliyken depresyonda durum tüm hayata yayılmaktadır. Ayrıca tükenmişlik sendromunun ilerlemesi ve başka olumsuz durumlarla birleşmesi kişiyi depresyona sürükleyebilir. Tükenmişlik yaşayan bireyler durumdan kaçmak için mekan değişikliği yapabilirler. ileri durumlardaysa bastırmak için kötü alışkanlıklara ya da yemeğe yönelebilirler. Stres oluşturan faktörleri ortamdan tümden kaldırmak mümkün olmayabilir. Fakat onları dinleyip yalnız olmadıklarını hissettirerek destek olabilir ve duygusal yüklerini hafifletebilirsiniz. Dinlediğinizde onları anladığınızı belli edecek tepkiler vermeniz ise bu konuda yardım almaları konusunda onları harekete geçirecek bir güç olabilir. Eğer yoğun stres altındaysanız unutmayın ki sağlıklı beslenmeye, düzenli uykuya, egzersiz yapmaya dikkat ederek bu stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesinin önüne geçebilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2021 - Perşembe

Çağımızın Sorunu : Tükenmişlik Sendromu

1970'li yıllarda New York'lu psikoterapist Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılan tükenmişlik sendromu; kendini yorgun hissetme, herhangi bir iş yaparken zorlanma, uyku problemleri gibi bedensel şikâyetlerle birlikte yaptığı işten ya da sosyal aktiviteden zevk alamama, değersizlik hissi gibi ruhsal şikayetlerin de görüldüğü bir tükenmişlik hali olarak tanımlanır. Sıradan bir yorgunluk halinden daha ağır bir ruhsal durumdur ve kişinin stresle başa çıkmasını ve günlük sorumluluklarını yerine getirmesini engeller. Tükenmişlik sendromunun birden çok tanımı bulunmaktadır fakat hepsindeki ortak nokta bu sendromu yaşayan kişilerin şikayetlerini işlerinin yoğunluğu ve zorluğu ile ilişkilendirmeleri ve olumsuz şartlarının sürmesi halinde şikayetlerin devam etmesi, ancak şartlarının iyileşmesiyle şikayetlerin de azalacağının düşünülmesidir.

Tıbbi bir tanı olarak görülmeyen Tükenmişlik Sendromu önceden kendini işi ile çok meşgul eden insanlar için tanımlanan bir durumken artık herhangi bir stresli duruma sürekli olarak maruz kalan her bireyin yaşama ihtimali olan bir durum olarak görülmektedir. Kariyer kaynaklı olmasının yanı sıra; çocuklara, hastalara ya da yaşlılara bakan bireylerde de bu tür aşırı yorgunluk gözlemlenebilir. Yakın zamanda yapılan bilimsel araştırmalar tıpkı doktorlar veya işletme yöneticileri gibi anneler ve babaların da tükenmişlik sendromundan etkilenebileceğini göstermektedir.
Sürekli kontrol altında tutma ihtiyacı, mükemmeliyetçilik ve Tip A gibi kişilik özellikleri de bireyin tükenmişlik sendromu geliştirme riskini artırabilir.
Tükenmişlik sendromu olan bireyler bunalmış hissetme eğilimindedirler. Bu sebeple arkadaşlarından ve ailelerinden uzaklaşıp sosyal olarak kendilerini izole edebilirler. Ayrıca diğer stres kaynaklı sorunlar gibi tükenmişlik sendromu da bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabilir böylece kişi hastalıklara karşı daha hassas hale gelebilir.
Sıklıkla depresyon ile karıştırılan tükenmişlik sendromunda durum daha çok işle ilgiliyken depresyonda durum tüm hayata yayılmaktadır. Ayrıca tükenmişlik sendromunun ilerlemesi ve başka olumsuz durumlarla birleşmesi kişiyi depresyona sürükleyebilir.
Tükenmişlik yaşayan bireyler durumdan kaçmak için mekan değişikliği yapabilirler. ileri durumlardaysa bastırmak için kötü alışkanlıklara ya da yemeğe yönelebilirler. Stres oluşturan faktörleri ortamdan tümden kaldırmak mümkün olmayabilir. Fakat onları dinleyip yalnız olmadıklarını hissettirerek destek olabilir ve duygusal yüklerini hafifletebilirsiniz. Dinlediğinizde onları anladığınızı belli edecek tepkiler vermeniz ise bu konuda yardım almaları konusunda onları harekete geçirecek bir güç olabilir. Eğer yoğun stres altındaysanız unutmayın ki sağlıklı beslenmeye, düzenli uykuya, egzersiz yapmaya dikkat ederek bu stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesinin önüne geçebilirsiniz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.