Merve Tunç
Köşe Yazarı
Merve Tunç
 

Yavaş Ebeveynlik

    Son dönemlerde işimizi hep en hızlı haliyle yapıp geçmeye çalışıyoruz. Onu bitirip bir diğerine geçmek, diğerini bitirip ötekine geçmek hayatımızın döngüsü. Hızlı yemek, hızlı ulaşmak, birçok yere yetişmeye çalışmak hepimizin gün içinde yaptığı şeyler. Hayat böyle ilerlerken bir kısmımız bunu çocuklarına da yansıtmakta, onları bir kurstan çıkarıp diğerine yetiştirmeye, pek çok yere katılımını sağlamaya çalışırken zamanlarını öldürmekte. Üstüne üstlük bu “koşu yarışı” misali hızlı akan hayatta bir yerlere yetişmeye çalışmak farkında olmasak da psikolojik anlamda hepimizi olumsuz şekilde etkilemekte. Anksiyete, panik atak, depresyon, kronik yorgunluk, kronik stres, tükenmişlik sendromu bu koşuşturmanın sonuçlarından bazıları. Özellikle yakın zamanda bireyler bu koşturmanın yanlış olduğunu, hayatın ‘yavaş’ ilerlemesini gerektiğini savunuyorlar. Peki nedir bu yavaş akımı? Yavaş yaşamı savunan bireyler ne kadar çok eylem yaptığına değil yaptıkları eylemlerin özelliklerine odaklanırlar. Zamanı bir an önce geçirmeye değil anı yaşamaya, doyum almaya odaklanırlar.    Yavaş ebeveynlik ise ebeveynlerin çocukları için daha az plan program yaparak çocukların dünyayı kendileri, kendi tarzlarında ve hızlarında keşfetmeye teşvik etmeleri anlamına gelmektedir. Yani yavaş ebeveynlik bir nevi helikopter ebeveynliğe tepki olarak doğmuş diyebiliriz. Ebeveynler çocuklarının zamanlarını etkinliklerle doldurmazlar ve katılacakları etkinlikleri belirleme özgürlüğünü çocuklar bırakırlar. Çocuklarının giysilerine, yeme-içmelerine, ödevlerine müdahale etmezler. Yani ebeveynler çocuklarının adımlarına karışmazlar. Karşılaştıkları problemlerde çocuklarının kendi yollarıyla problemleri çözmelerine olanak tanırlar. Böylece çocuklar kendilerine uygun olan zamanda öğrenir, ilerlerler. Problemleri kendileri çözdükleri için de eleştirel düşünerek muhakeme yeteneklerini geliştirmiş olurlar. Ayrıca ebeveynler çocuklarının doğayla iç içe olmalarını önemser. Bu yüzden çocuklarının doğada olmaya teşvik ederler.   Yavaş ebeveynlik, çocuklarda bağımsızlık duygusunu ve sorumluluk bilincinin de gelişmesine yardımcı olur.  Sanıldığının aksine kurallar vardır fakat bu kurallar olması gerekenden daha sıkı, disiplinli, programlı değildir. Varolan kurallar mantığıyla birlikte çocuklara aktarılır. Yavaş ebeveynlik, ilgisiz ebeveyn anlamına gelmez. Yalnızca belirli sınırlar için çocukları doğal akışlarına bırakmak anlamına gelir ve bu da çocuğun psikolojik olarak daha sağlıklı büyümesini sağlar.
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2023 - Salı

Yavaş Ebeveynlik

 

 

Son dönemlerde işimizi hep en hızlı haliyle yapıp geçmeye çalışıyoruz. Onu bitirip bir diğerine geçmek, diğerini bitirip ötekine geçmek hayatımızın döngüsü. Hızlı yemek, hızlı ulaşmak, birçok yere yetişmeye çalışmak hepimizin gün içinde yaptığı şeyler. Hayat böyle ilerlerken bir kısmımız bunu çocuklarına da yansıtmakta, onları bir kurstan çıkarıp diğerine yetiştirmeye, pek çok yere katılımını sağlamaya çalışırken zamanlarını öldürmekte. Üstüne üstlük bu “koşu yarışı” misali hızlı akan hayatta bir yerlere yetişmeye çalışmak farkında olmasak da psikolojik anlamda hepimizi olumsuz şekilde etkilemekte. Anksiyete, panik atak, depresyon, kronik yorgunluk, kronik stres, tükenmişlik sendromu bu koşuşturmanın sonuçlarından bazıları. Özellikle yakın zamanda bireyler bu koşturmanın yanlış olduğunu, hayatın ‘yavaş’ ilerlemesini gerektiğini savunuyorlar. Peki nedir bu yavaş akımı? Yavaş yaşamı savunan bireyler ne kadar çok eylem yaptığına değil yaptıkları eylemlerin özelliklerine odaklanırlar. Zamanı bir an önce geçirmeye değil anı yaşamaya, doyum almaya odaklanırlar. 

 

Yavaş ebeveynlik ise ebeveynlerin çocukları için daha az plan program yaparak çocukların dünyayı kendileri, kendi tarzlarında ve hızlarında keşfetmeye teşvik etmeleri anlamına gelmektedir. Yani yavaş ebeveynlik bir nevi helikopter ebeveynliğe tepki olarak doğmuş diyebiliriz. Ebeveynler çocuklarının zamanlarını etkinliklerle doldurmazlar ve katılacakları etkinlikleri belirleme özgürlüğünü çocuklar bırakırlar. Çocuklarının giysilerine, yeme-içmelerine, ödevlerine müdahale etmezler. Yani ebeveynler çocuklarının adımlarına karışmazlar. Karşılaştıkları problemlerde çocuklarının kendi yollarıyla problemleri çözmelerine olanak tanırlar. Böylece çocuklar kendilerine uygun olan zamanda öğrenir, ilerlerler. Problemleri kendileri çözdükleri için de eleştirel düşünerek muhakeme yeteneklerini geliştirmiş olurlar. Ayrıca ebeveynler çocuklarının doğayla iç içe olmalarını önemser. Bu yüzden çocuklarının doğada olmaya teşvik ederler.

 

Yavaş ebeveynlik, çocuklarda bağımsızlık duygusunu ve sorumluluk bilincinin de gelişmesine yardımcı olur.  Sanıldığının aksine kurallar vardır fakat bu kurallar olması gerekenden daha sıkı, disiplinli, programlı değildir. Varolan kurallar mantığıyla birlikte çocuklara aktarılır. Yavaş ebeveynlik, ilgisiz ebeveyn anlamına gelmez. Yalnızca belirli sınırlar için çocukları doğal akışlarına bırakmak anlamına gelir ve bu da çocuğun psikolojik olarak daha sağlıklı büyümesini sağlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.