2002 yılında Paulhus ve Williams bir makalelerinde sosyal olarak istenmeyen ve kişiliğin karanlık yönlerini yansıtan narsizm, psikopati ve makyavelizmi karanlık üçlü olarak adlandırmışlardır. Yine Paulhus ve Williams bu üçlünün ortak özelliklerinin; yüzeysel ilişkiler, benmerkezcilik, uyumsuz ve kötü sosyal davranışlar, manipülasyon, empati yoksunluğu ve hile olduğunu söylemişlerdir. Fakat yapılan son araştırmalar empati kısmının yanlış olabileceğini ortaya koymaktadır. Yani kişiler hem empatik hem de karanlık kişilik özelliklerine sahip olabilmektedirler. Ve bu kişiler psikoloji alanında oldukça dikkat çekmiş, karanlık empatlar olarak adlandırılmışlardır.  Temmuz 2020’de Auckland Teknoloji Üniversitesi, Nottingham Üniversitesi ve Bishop Grosseteste Üniversitesi karanlık üçlüde empatinin rolünü daha iyi anlamak amacıyla bir çalışma yapmıştır. Araştırmaya göre; Karanlık üçlüde empatik bir boyuta sahip olunmadığına dair yaygın bir varsayım vardır fakat bu her zaman doğru olmayabilir. Sanıldığının aksine empati kurarlar, karşılarındaki kişilerin duygusal gerçekliğini algılarlar ama bunu o kişileri manipüle etmek için kullanabilirler.  1000 kişilik bir örneklem üzerinde yapılan çalışma karanlık özellikler göstermesine rağmen, bu nüfusun yüzde 19.3’ü başka bir türde yüksek empati göstermiştir. Başkalarının gerçekliğini hissedebilenler olduğu gibi şefkat duygusunu bile deneyimleyenler olmuştur. Empatinin duygusal ve bilişsel olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Bilişsel empati; karşınızdaki kişinin duygularını anlamanız, onların açısından bakabilmeniz ama bundan duygusal olarak etkilenmemenizdir. Duygusal empati ise karşınızdakinin duygularını anlamanın yanında bunları hissedebilmeniz, duygularına ortak olabilmenizdir. Karanlık empatlar bilişsel empati yapabilmektedir. Yani karanlık empatlar sizi anlıyor, duygularınızı düşüncelerinizi biliyor, ihtiyaçlarınızın farkında oluyorlar. Ancak bunu genelde olarak iyi amaçlar için değil sizi manipüle etmek için kullanıyorlar. Yani empati onlar için bir araç görevi görmektedir. Bu da onları tehlikeli kılmakta ve karanlık olarak adlandırılmalarına neden olmaktadır.