Merve Tunç
Köşe Yazarı
Merve Tunç
 

Çocuklar ve Deprem

Doğal afetler çocuklar da dahil tüm bireyleri derinden etkilemektedir. Yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketinin boyutunu düşündüğümüzde psikolojik etkisinin de oldukça büyük olacağını öngörebilmekteyiz. Bu yazımızda depremin çocuklar üzerindeki etkisini ve neler yapabileceğimizi konuşacağız. Çocuklar, travmatik olaylardan sonra yaygın bazı tepkiler göstermektedirler. Dönem dönem tepkilerine birlikte bakalım. 0-3 yaş aralığındaki çocuklarda; ebeveynden ayrılmaya aşırı tepki verme, önceki dönem davranışlarına gerileme, uyku ve yeme düzeninde değişiklik, ağlama ve öfke, çabuk korkma, hiperaktivite, oyunlarında değişiklik, aşırı bağımlılık, hassasiyet. 4-6 yaş aralığındaki çocuklarda; artan fiziksel temas isteği, önceki dönem davranışlarına gerileme, artan endişe, uyku bozukluğu ve kabuslar, yeme alışkanlıklarında değişme, konsantre olamama, yaşından büyük gibi davranma, sinirlilik ve öfke hali. 7-12 yaş aralığındaki çocuklarda; fiziksel aktivite seviyesinde değişiklik, karışık duygu durum, sosyalleşme isteğinde azalma, olay hakkında tekrarlayıcı konuşmalar, korku, okula gitmede isteksizlik, dikkat ve hatırlamada zayıflama, uyku ve iştahsızlık, saldırganlık, sinirlilik, huzursuzluk, somatik belirtiler(karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı vb), etkilenen diğer kişilere yönelik artan endişe, suçluluk hissetme. 13-18 yaş aralığındaki çocuklarda; yoğun üzüntü, suçluluk ve utanç hissi, etkilenen diğer kişilerle ilgili endişe,kendine acıma, kendine zarar verme, kaçınma davranışları ve saldırganlık, dünya görüşünde değişim, umutsuzluk, otoriteye karşı çıkma, arkadaşlarına daha çok yakınlaşma, sinirlilik, öfke patlamaları. Öncelikle depremi deneyimlemiş bireylerin ruh sağlığı için yapılacak ilk şeyin temel ihtiyaçlarının karşılanması olduğunu unutmamalıyız. Güvenli bir barınma ortamı, beslenme, uyuma, temel hijyenin sağlanması ve yakınlarla birlikte olabilmek oldukça önemlidir. Çocuklar depremi bizim kadar kolay ve olabilecek bir durum gibi algılayamayabilirler. Onlara depremi anlayacakları şekilde, örneğin oyun yoluyla anlatabilirsiniz. Eğer imkanınız varsa yaş dönemlerine uygun olarak hazırlanmış animasyonlardan da faydalanabilirsiniz. Eğer birebir deneyimlemeyip medya, haberler, gazeteler yoluyla haberdar oluyorsanız çocuğunuzu bu etkenlere fazla maruz bırakmamaya çalışmanız iyi olacaktır. Çok fazla yıkım, üzüntülü ya da öfkeli afetzedeler, yaralılar, ölümler hakkında travmatize olabilirler. Çocukların duydukları, gördükleri şeyleri dinlemiyormuş ya da izlemiyormuş gibi yaptıkları anda dahi örtük şekilde öğrendiklerini unutmayın. Ebeveynler olarak sizler, çocukların bilmedikleri durumlara karşı verecekleri tepkiyi belirleyen en önemli unsursunuz. Eğer siz bu durumu ona kaygılı şekilde anlatırsanız çocuğunuz da kaygı hissedecektir. O yüzden onlara durumu açıklama şeklinizin önemli olduğunu unutmayın. Çocuklar bu olaya tanık olduklarında sizden ayrılmak istemeyebilirler. Bunlar karşısında biraz daha anlayışlı davranmaya çalışın. Sizinle daha fazla konuşmak isteyebilirler. Konuşmalarına, duygu ve düşüncelerini size anlatmaları konusunda onları destekleyin. Oyun yoluyla gerginliklerini azaltmada ya da kendilerini ifade etmede imkan tanıyın. Duygularını anladığınızı ve onları sevdiğinizi sık sık dile getirin. Rutinlerini devam ettirmek yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da önemlidir. En önemlisi de psikolojik etkisini aşmakta zorlanıyorsanız bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2023 - Perşembe

Çocuklar ve Deprem

Doğal afetler çocuklar da dahil tüm bireyleri derinden etkilemektedir. Yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketinin boyutunu düşündüğümüzde psikolojik etkisinin de oldukça büyük olacağını öngörebilmekteyiz. Bu yazımızda depremin çocuklar üzerindeki etkisini ve neler yapabileceğimizi konuşacağız.

Çocuklar, travmatik olaylardan sonra yaygın bazı tepkiler göstermektedirler. Dönem dönem tepkilerine birlikte bakalım.

0-3 yaş aralığındaki çocuklarda; ebeveynden ayrılmaya aşırı tepki verme, önceki dönem davranışlarına gerileme, uyku ve yeme düzeninde değişiklik, ağlama ve öfke, çabuk korkma, hiperaktivite, oyunlarında değişiklik, aşırı bağımlılık, hassasiyet.

4-6 yaş aralığındaki çocuklarda; artan fiziksel temas isteği, önceki dönem davranışlarına gerileme, artan endişe, uyku bozukluğu ve kabuslar, yeme alışkanlıklarında değişme, konsantre olamama, yaşından büyük gibi davranma, sinirlilik ve öfke hali.

7-12 yaş aralığındaki çocuklarda; fiziksel aktivite seviyesinde değişiklik, karışık duygu durum, sosyalleşme isteğinde azalma, olay hakkında tekrarlayıcı konuşmalar, korku, okula gitmede isteksizlik, dikkat ve hatırlamada zayıflama, uyku ve iştahsızlık, saldırganlık, sinirlilik, huzursuzluk, somatik belirtiler(karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı vb), etkilenen diğer kişilere yönelik artan endişe, suçluluk hissetme.

13-18 yaş aralığındaki çocuklarda; yoğun üzüntü, suçluluk ve utanç hissi, etkilenen diğer kişilerle ilgili endişe,kendine acıma, kendine zarar verme, kaçınma davranışları ve saldırganlık, dünya görüşünde değişim, umutsuzluk, otoriteye karşı çıkma, arkadaşlarına daha çok yakınlaşma, sinirlilik, öfke patlamaları.

Öncelikle depremi deneyimlemiş bireylerin ruh sağlığı için yapılacak ilk şeyin temel ihtiyaçlarının karşılanması olduğunu unutmamalıyız. Güvenli bir barınma ortamı, beslenme, uyuma, temel hijyenin sağlanması ve yakınlarla birlikte olabilmek oldukça önemlidir.

Çocuklar depremi bizim kadar kolay ve olabilecek bir durum gibi algılayamayabilirler. Onlara depremi anlayacakları şekilde, örneğin oyun yoluyla anlatabilirsiniz. Eğer imkanınız varsa yaş dönemlerine uygun olarak hazırlanmış animasyonlardan da faydalanabilirsiniz. Eğer birebir deneyimlemeyip medya, haberler, gazeteler yoluyla haberdar oluyorsanız çocuğunuzu bu etkenlere fazla maruz bırakmamaya çalışmanız iyi olacaktır. Çok fazla yıkım, üzüntülü ya da öfkeli afetzedeler, yaralılar, ölümler hakkında travmatize olabilirler. Çocukların duydukları, gördükleri şeyleri dinlemiyormuş ya da izlemiyormuş gibi yaptıkları anda dahi örtük şekilde öğrendiklerini unutmayın. Ebeveynler olarak sizler, çocukların bilmedikleri durumlara karşı verecekleri tepkiyi belirleyen en önemli unsursunuz. Eğer siz bu durumu ona kaygılı şekilde anlatırsanız çocuğunuz da kaygı hissedecektir. O yüzden onlara durumu açıklama şeklinizin önemli olduğunu unutmayın. Çocuklar bu olaya tanık olduklarında sizden ayrılmak istemeyebilirler. Bunlar karşısında biraz daha anlayışlı davranmaya çalışın. Sizinle daha fazla konuşmak isteyebilirler. Konuşmalarına, duygu ve düşüncelerini size anlatmaları konusunda onları destekleyin. Oyun yoluyla gerginliklerini azaltmada ya da kendilerini ifade etmede imkan tanıyın. Duygularını anladığınızı ve onları sevdiğinizi sık sık dile getirin. Rutinlerini devam ettirmek yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da önemlidir. En önemlisi de psikolojik etkisini aşmakta zorlanıyorsanız bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.