Bireyin genleriyle getirdiği özellikleri ile çevreyle etkileşiminin birleşimi sonucu olarak ortaya çıkan şey kişiliktir. Kişilik bozukluğu ise tedavisi uzun bir süreç gerektiren, genellikle ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkan fakat köklerinin daha geçmişe dayandığı ve kişinin bir parçası haline gelen bozukluklardır. Bu bozuklukların tedavi süreci süreklilik gerektirmektedir. Sebep olan şeyler arasında genetik yatkınlık, bakım veren kişilerin özellikleri ve yaklaşımları, hastalıklar ve travmalar gösterilse de sebepleri tam olarak bilinmemektedir.  Birçok çeşidi bulunan kişilik bozukluklarının en dikkat çeken ve az sayıda vaka ile karşımıza çıkan türlerinden biri de Disosiyatif Kimlik Bozukluğudur.  Peki nedir bu disosiyatif kimlik bozukluğu? Kişiliğin, çeşitli sebeplerle baş etmek için parçalanıp birden fazla alt kimliğe bölünmesidir. Yani kişi bir bedende birden çok kimliğe ev sahipliği yapar. Bu ortaya çıkan yeni kimliklere alterler denir. Zihin farklı alterlere bölündüğünden bütünlüğünü koruyamaz ve zamanla kendilik algısının kaybına yol açar.  Bedenin kontrolünü elinde bulunduran alter dışındakiler kontrolü kaybettiklerinde yaşananları hatırlamaz. Çünkü alt alterler genellikle birbirinden habersiz ve bağımsızdır. Ayrıca oluşan alterler yaş, cinsiyet gibi temel şeylerde bile birbirinden çok farklıdırlar. Yani alterler birbirinden çok daha farklı anılara, kişiliklere, mesleklere, görünüşlere ve isimlere sahiptirler. Ve bu alterlerin sayısı genellikle on civarı olmakla birlikte çok daha fazlası da olabilmektedir.  Alterler kısa süre içinde değişebilir, biri diğerini baskılayabilir. Stres ya da bir travmayı hatırlatan herhangi bir şey her an alterin ortaya çıkması için tetikleyici olabilir. Peki belirtileri nerelerdir? Şiddetli baş veya vücut ağrıları, benlik kaybı (Kişinin kendi düşüncelerinden, duygularından ve vücudundan kopması hissi), derealizasyon (Çevredeki ortamın yabancı, garip veya gerçek dışı olduğunu hissetmek), depresyon ve/veya tutarsızlık, anksiyete, yeme ve uyku bozuklukları, cinsel işlev ile ilgili sorunlar, madde bağımlılığı, hafıza kaybı veya zaman sapması hissi, halüsinasyonlar, kendi kendine zarar verme, intihar riski (DKB’li insanların 70’i intihar girişiminde bulunur). Tedavi Süreci DKB’de tedavinin amacı, belirtileri hafifletmek, bireyin ve çevresindeki kişilerin güvenliğini sağlamak ve farklı kişilikleri iyi işleyen tek kimliğe toplamaktır. Tedavi aynı zamanda kişinin acı veren anılarıyla yüzleşmesini sağlamak ve bu anıları işlemesine yardımcı olmak, yeni baş etme ve yaşam becerileri geliştirme ilişkileri geliştirmek amacını da taşımaktadır. Disosiyatif bozukluklar için ilaç tedavisi yoktur fakat aynı zamanda depresyon ya da anksiyeteye sahip olan bireylere ilaç tedavisi uygulanmaktadır.