Merve Tunç
Köşe Yazarı
Merve Tunç
 

Doğum Sırasının Kişiliğe Etkisi

Adler, çocukların doğum sırasından dolayı belli özelliklere sahip olduklarını gözlemlemiştir. Yani Adler’e göre ilk çocuk, ortanca çocuk, ailenin en küçük çocuğu, tek çocuk ya da ikiz olmak mizacı ve kişiliği etkilemektedir. Peki hangisi kişiliğimizi nasıl etkilemektedir? İlk çocuklar, ebeveynlerinin ilgisini üstünde toplar. Mutlu, güvenli, huzurludurlar. Bu durum ikinci çocuk doğana kadar sürer. Yeni kardeşin doğumuyla, sevgiyi ve bakımı paylaşıp ilginin tek odağı olmaktan çıkan ilk çocuk, kendisini ikinci plana atılmış hisseder. Bu durum onu zorlasa da ilgiyi tekrar kendi üstüne toplamak için mücadele eder. İlk çocuklardan beklenti daima yüksektir. Baskın, hırslı ve sorumluluk almaya hazır olma eğilimindedirler. 2. çocuklar genelde ilk çocuğun hışmına uğradıkları için hep rekabet halinde olurlar. İlk çocuğu taklit etmek isterler. Özellikle büyük kardeşin başarısız olduğu konularda başarılı olarak ailelerine kendilerinin daha iyi olduklarını göstermek için çabalarlar. Genelde ilk çocuğun tam tersi özelliklere sahiptirler. Aile, ilk çocuktaki deneyimlerle hatalarını düzelterek daha rahat olup ikinci çocuğa daha hoşgörülü yaklaşırlar. Ebeveynleri daha az kaygılı ve daha az müdahaleci olduğundan ikinci doğan çocuk gelişmeye daha açık olur. Doğduklarından itibaren ilgiyi ve  sevgiyi paylaşmak durumundadırlar. İkinci çocukların evdeki yarış halinin akranlarıyla ilişkilerine yansıma ihtimali yüksektir. İkinci doğan çocuklar çevreye kolay uyum sağlama ve arkadaş edinmeye yatkındır.Korunmaya ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Adler’e göre ortanca çocuklar genelde arada sıkışmış gibi hissederler. Ailenin sorunlu çocuğu olarak tanımlansalar da ailelerde arabulucu rolünü de üstlenebilirler. Hiçbir zaman ilginin tek sahibi olmadıklarından karamsar olma eğilimleri vardır. Ortanca çocukların bulundukları sosyal ortamlara çok sadık oldukları ve çok arkadaşları olduğu düşünülür. Kardeşleriyle çekişme halinde olduğundan arabuluculuk ve empati yetenekleri gelişmiştir. Ortanca çocukların girişimci ruhlarının çok kuvvetli olduğu, esnek ve hoşgörülü oldukları düşünülür. Adler’e göre en küçük çocuk ailenin değişmeyen bebeği ve en çok şımartılan çocuğudur. Yoğun ilgi, sevgi ve şımartılma çocuğun benmerkezci bir tutum geliştirmesine neden olur. Herkesin her koşulda kendisiyle ilgilenmesi gerektiğini düşünür. Ebeveynlerin tutumu ilk çocuklara göre çok daha yumuşaktır. En küçük çocuk ebeveynleri ikna etme noktasında diğer çocuklardan yardım alabilmektedir. Ailenin küçük çocuklara yaklaşımlarından dolayı bu çocuklar biraz daha bencil, şımarık, diğerlerine bağımlı ve daha az sorumluluk alan bireyler olmaya eğilimlidir. Daima sevgi görmeyi, onaylanmayı, ayrıcalık sahibi olmayı dilerler. Tek çocuklar ya en büyük çocukta görülen ya da en küçük çocukta görülen karakteristik özelliklere sahiptirler. Hayatlarında ailelerinin ilgisini, sevgisini ve şefkatini paylaşacakları hiç kimseleri olmadığı gibi ailenin şımartmasına da maruz kalırlar. Genelde aşırı beğenilmek, onaylanmak, motive edilmek ve ilgi odağı olmak isterler. Yaşıtlarından daha olgun, iletişim becerileri kuvvetli ve yetişkinlerle iletişimde çok daha rahatlardır. Öte yandan çocukluğu boyunca kendi kendini eğlendirmek durumunda olan çocuğun yaratıcılığı da çok gelişmiştir. İkizlerde genelde baskın olan bir çocuk vardır ve ilk çocuk gibi davranır. İkizler takımdır ve genelde birbirinden güç alırlar. Fakat yalnız kalmayla ilgili sorun yaşayabilirler. İkizlerinden aldıkları onay ve desteği toplum içinde de arayabilirler. Rekabete alışıklardır. İkizlerden biri evlendiğinde diğerinde ayrılık kaygısı başlayabilir ve bu durum psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine yol açabilir. 
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2021 - Salı

Doğum Sırasının Kişiliğe Etkisi

Adler, çocukların doğum sırasından dolayı belli özelliklere sahip olduklarını gözlemlemiştir. Yani Adler’e göre ilk çocuk, ortanca çocuk, ailenin en küçük çocuğu, tek çocuk ya da ikiz olmak mizacı ve kişiliği etkilemektedir. Peki hangisi kişiliğimizi nasıl etkilemektedir?

İlk çocuklar, ebeveynlerinin ilgisini üstünde toplar. Mutlu, güvenli, huzurludurlar. Bu durum ikinci çocuk doğana kadar sürer. Yeni kardeşin doğumuyla, sevgiyi ve bakımı paylaşıp ilginin tek odağı olmaktan çıkan ilk çocuk, kendisini ikinci plana atılmış hisseder. Bu durum onu zorlasa da ilgiyi tekrar kendi üstüne toplamak için mücadele eder. İlk çocuklardan beklenti daima yüksektir. Baskın, hırslı ve sorumluluk almaya hazır olma eğilimindedirler.

2. çocuklar genelde ilk çocuğun hışmına uğradıkları için hep rekabet halinde olurlar. İlk çocuğu taklit etmek isterler. Özellikle büyük kardeşin başarısız olduğu konularda başarılı olarak ailelerine kendilerinin daha iyi olduklarını göstermek için çabalarlar. Genelde ilk çocuğun tam tersi özelliklere sahiptirler. Aile, ilk çocuktaki deneyimlerle hatalarını düzelterek daha rahat olup ikinci çocuğa daha hoşgörülü yaklaşırlar. Ebeveynleri daha az kaygılı ve daha az müdahaleci olduğundan ikinci doğan çocuk gelişmeye daha açık olur. Doğduklarından itibaren ilgiyi ve  sevgiyi paylaşmak durumundadırlar. İkinci çocukların evdeki yarış halinin akranlarıyla ilişkilerine yansıma ihtimali yüksektir. İkinci doğan çocuklar çevreye kolay uyum sağlama ve arkadaş edinmeye yatkındır.Korunmaya ve desteğe ihtiyaç duyarlar.

Adler’e göre ortanca çocuklar genelde arada sıkışmış gibi hissederler. Ailenin sorunlu çocuğu olarak tanımlansalar da ailelerde arabulucu rolünü de üstlenebilirler. Hiçbir zaman ilginin tek sahibi olmadıklarından karamsar olma eğilimleri vardır. Ortanca çocukların bulundukları sosyal ortamlara çok sadık oldukları ve çok arkadaşları olduğu düşünülür. Kardeşleriyle çekişme halinde olduğundan arabuluculuk ve empati yetenekleri gelişmiştir. Ortanca çocukların girişimci ruhlarının çok kuvvetli olduğu, esnek ve hoşgörülü oldukları düşünülür.

Adler’e göre en küçük çocuk ailenin değişmeyen bebeği ve en çok şımartılan çocuğudur. Yoğun ilgi, sevgi ve şımartılma çocuğun benmerkezci bir tutum geliştirmesine neden olur. Herkesin her koşulda kendisiyle ilgilenmesi gerektiğini düşünür. Ebeveynlerin tutumu ilk çocuklara göre çok daha yumuşaktır. En küçük çocuk ebeveynleri ikna etme noktasında diğer çocuklardan yardım alabilmektedir. Ailenin küçük çocuklara yaklaşımlarından dolayı bu çocuklar biraz daha bencil, şımarık, diğerlerine bağımlı ve daha az sorumluluk alan bireyler olmaya eğilimlidir. Daima sevgi görmeyi, onaylanmayı, ayrıcalık sahibi olmayı dilerler.

Tek çocuklar ya en büyük çocukta görülen ya da en küçük çocukta görülen karakteristik özelliklere sahiptirler. Hayatlarında ailelerinin ilgisini, sevgisini ve şefkatini paylaşacakları hiç kimseleri olmadığı gibi ailenin şımartmasına da maruz kalırlar. Genelde aşırı beğenilmek, onaylanmak, motive edilmek ve ilgi odağı olmak isterler. Yaşıtlarından daha olgun, iletişim becerileri kuvvetli ve yetişkinlerle iletişimde çok daha rahatlardır. Öte yandan çocukluğu boyunca kendi kendini eğlendirmek durumunda olan çocuğun yaratıcılığı da çok gelişmiştir.

İkizlerde genelde baskın olan bir çocuk vardır ve ilk çocuk gibi davranır. İkizler takımdır ve genelde birbirinden güç alırlar. Fakat yalnız kalmayla ilgili sorun yaşayabilirler. İkizlerinden aldıkları onay ve desteği toplum içinde de arayabilirler. Rekabete alışıklardır. İkizlerden biri evlendiğinde diğerinde ayrılık kaygısı başlayabilir ve bu durum psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine yol açabilir. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.