Günlük hayatınızda sizin de istemsizce kelimeleri yanlış söylediğiniz oluyor mu? Çoğunlukla fark etmeyiz, fark ettiğimizde de önemsemez hatta bu duruma gülüp geçeriz. Peki bu durumun Freud’a göre bir anlamı olduğunu söylesek?
Dil sürçmesi; söylenmek istenen sözcüğün telaffuzunun doğru bilinmesine rağmen istemsizce yanlış söylenmesi olarak tanımlanmaktadır. Psikanalizin kurucusu kabul edilen Sigmund Freud, bizlerin aksine dil sürçmelerinin üstünde durmuştur. Freud’a göre bilinçaltımız diğer birçok davranışa neden olduğu gibi dil sürçmelerinin de asıl nedenidir. Dil sürçmesi ona göre bilinçaltında, yani kendi benzetmesiyle buz dağının görünmeyen kısmında sakladığımız, söylemek isteyip de söyleyemediğimiz şeylerin, bastırdığımız ve gerçekleştiremediğimiz arzularımızın istemsizce ağzımızdan çıkmasıdır.
“Lapsus" terimi ilk olarak 1895'te Avusturyalı dilbilimci Rudolf Meringer ve psikolog Carl Mayer'in deneysel bir çalışmasında ortaya çıkmıştır. “Parafraks” terimi ise Freud tarafından 1901'de “Günlük Yaşam Psikopatolojisi”nde ele alınmıştır.
Psikolog Gary Dell’e göre ise yapılan dil sürçmeleri oldukça önemlidir. Ayrıca ses hatası, biçim hatası ve sözcük hatası olmak üzere yaygın olarak yapılan 3 tür dil sürçmesi bulunmaktadır.
Freud, teori olarak öne sürmekle kalmayıp bu konuda deney yapmıştır. California Davis Üniversitesi’nde yapılan çalışmada yalnızca erkeklerin dahil olduğu üç deney grubu oluşturuluyor. Oluşturulan iki grubu bir profesör karşılıyor, üçüncü grubu ise bir laboratuvar asistanı karşılayarak deneye başlanıyor. Deneye ortak olan psikolog Michael Motley “asistan etkileyici kısa bir etek ve yarı şeffaf bluz giymişti” diyerek düşüncesini dile getiriyor.
Deneye katılanlardan, kelime çiftlerinin listesini sessizce saniyede bir olacak şekilde okumaları söyleniyor. Oluşturulan liste kelime çiftlerinin, hata yapmaya hazır Rahip William Archibald Spooner’ın adını taşıyan, iki kelimeyle ilk harflerin değiştirildiği dil sürçmelerini tetiklemek üzere tasarlanmış şekilde katılımcılara veriliyor. Ve sonucunda Freud’un deneye başlamadan önce tahmin ettiği gibi, dikkat çekici laboratuvar asistanın grubundaki erkekler, cinsel içerikli sürçmeler yapıyorlar.
Freud’un öne sürdüğü ve kabul edilmesi zor olan düşüncelerinin arasında dil sürçmesi önemli görülüp kabul edilenlerden biri olmayı başarmıştır. Dil sürçmelerinin; konuşma hızı, kelimelerin yapısı, yaş, cinsiyet, yorgunluk, açlık, uyku-uyanıklık gibi fiziksel durumlardan etkilendiği gibi ruhsal durumdan, bilinçaltından da etkilendiği kabul edilen bir gerçek olmuştur.