TARİHÇİNİN NOT DEFTERİ
Köşe Yazarı
TARİHÇİNİN NOT DEFTERİ
 

BÜYÜK HEDEFLERDEN BÜYÜK FELAKETE: SARIKAMIŞ HAREKÂTI

Osmanlı Devleti, I. Cihan Harbi’nde birçok farklı cephede savaşmıştı. Bu cephelerden bazıları savunma, bazıları taarruz, bazılarıysa müttefiklerine yardım amacıyla savaştığı cephelerdi. Osmanlı’nın savaştığı iki taarruz cephesinden birisi Kanal Cephesi diğeri ise Kafkas Cephesi’ydi. Yakın tarihimizdeki en önemli siyasi ve askeri olaylar arasında yer alan Sarıkamış Harekâtı, Kafkas Cephesi’nde gerçekleşmişti. 22 Aralık 1914 tarihinde başlayan harekât kısa bir süre içerisinde başarısızlıkla sonuçlandı. Osmanlı Devleti’nin böyle bir harekâta başlamasının en temel nedenlerinden birisi; 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında imzalanan Berlin Antlaşması ile Rusya’ya bırakılan Kars, Batum, Artvin, Ardahan bölgelerini geri almaktı. Ayrıca sanayi dönüşümünü gerçekleştiren Almanya’nın enerji kaynaklarına ihtiyacı vardı. Bu nedenle Almanya, Kafkas Cephesi’nde, Rusya’ya karşı gerçekleştirilecek başarılı bir harekâtla Bakü petrollerine ulaşabilecekti. Harbiye Nazırı olan Enver Paşa’nın, Turancılık düşüncesi doğrultusunda Orta Asya Türk topluluklarını bir araya getirme gibi bir amacı vardı. Galiçya Cephesi’nde Avusturyalıların, Ruslar karşısında zor durumda kalmaları bu harekâtın başlamasında etkili oldu. Sarıkamış Harekâtı ile Rusya, Kafkas Cephesi’ne yoğunlaşacak böylelikle Rusya’nın, Galiçya Cephesi’ndeki direniş gücü kırılacaktı. Tüm bu faktörler harekâtın başlama sebepleri arasındaydı. Kafkas Cephesi’nde 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa ve ordusunun, 1914 yılının Kasım ayında Köprüköy-Azap Muharebeleri’nde Ruslar’a karşı üstünlük sağlaması, Osmanlı Devleti Başkomutan Vekili Enver Paşa’yı daha da cesaretlendirdi. Enver Paşa tüm eksikliklere ve ağır iklim şartlarına rağmen Osmanlı ordusunun bu harekâtı kazanacağını inanıyordu. Harekât fikrini komuta kademesi ile paylaştığında aynı zamanda Harp Okulu’ndan da öğretmeni olan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, ağır kış şartlarında böyle bir harekâtın gerçekleşmesi halinde ordunun başarısız olacağını, her türlü hazırlık yapıldıktan sonra ilkbaharda harekete geçilmesi gerektiğini yazılı ve sözlü olarak belirtmişti. Bu harekât ile ilgili Enver Paşa’ya verilen en net tepkiydi. Enver Paşa da eski öğretmenine sinirlenerek onu idamla tehdit edecek noktaya kadar gitmiş ve Hasan İzzet Paşa’yı 3. Ordu Komutanlığı görevinden almış, 3. Ordu Komutanlığını kendisi üstlenmişti. Aslında yanlış olan harekâtın kendisi değil harekâtın yanlış bir zamanlama ile yapılmasıydı. Erzurum-Sarıkamış havzasının aralık ayında ortalama sıcaklığı -15 / -25 dereceleri buluyordu. Mehmetçik'in lojistik ve kışlık donanımı ağır hava ve coğrafya koşullarına hazır değildi ve aynı tarihlerde Osmanlı ordusu birçok farklı cephede savaş veriyordu. Harekâtın bu etkenler göz önünde bulundurularak yapılması gerekiyordu. Lojistik ve ikmal açısından olmasa da her iki ordunun asker sayısı birbirine yakındı. Kafkas Cephesi’nde Rus ordusu bünyesinde görev yapan Gönüllü Ermeni Tugayları (İntikam Tugayları) ile birlikte 125.000 civarında asker vardı. Osmanlı ordusunu oluşturan 3. Ordu bünyesinde ise 118.000 civarında asker olup bunlardan 96.550’si savaşmaya hazır askerlerden oluşuyordu. Bu harekâta karşı Ruslar da karşı harekâta başlamıştı. Osmanlı ordusunun hedefi Sarıkamış’ı ele geçirmekken Rus ordusunun hedefi ise Erzurum’u ele geçirmekti. Bu nedenle Rus kaynaklarında bu harekât "Erzurum Harekâtı" olarak geçiyordu. Harekât, 3. Ordu Komutanlığına bağlı olan 9, 10 ve 11. Kolordu tarafından gerçekleştirilecekti. 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif (Sökmen) Paşa, 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa, 11. Kolordu Komutanı Abdulkerim Paşa’ydı. Enver Paşa, harekâtı en ince ayrıntısına kadar planladığını düşünüyordu. Harekât sırasında görev yapacak askeri birlikler için İstanbul’dan deniz yoluyla gelecek yardımlarla birlikte ordu her açıdan ağır iklim, coğrafya koşullarına ve savaşa hazır hale gelecekti. Bu amaçla askeri lojistik ve mühimmat malzemeleri taşıyan Bezm-i Âlem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa Gemileri, 1914 yılının kasım ayının ilk günlerinde İstanbul’dan yola çıktı. 7 Kasım 1914’te Karadeniz Ereğli açıklarında Rus donanmasıyla karşılaştı. Trabzon’a ulaşmayı hedefleyen üç korumasız Osmanlı gemisi, Ruslar tarafından batırılırdı. Bu gemilerin batırılmasıyla Sarıkamış’taki birlikler için gönderilen gerekli yardımlar ulaştırılamadı ve bu gelişme harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasında oldukça önemli bir etken oldu. Osmanlı ordusu adına harekâtın kırılma noktalarından birisi de 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif Paşa’nın gece taarruzuna karşı çıkmasıydı. 9. Kolordu, 25 Aralık 1915 tarihinde Yukarı Sarıkamış bölgesine gelmelerine rağmen Ali İhsan Latif Paşa’nın gece taarruzuna karşı çıkarak askerlerini dinlendirmesi, yorgun ve bitap düşen binlerce askerin -25 dereceyi bulan soğukta şehit olmasına neden oldu. Bir diğer kırılma noktasını ise 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa'nın harekât planının dışına çıkarak yolu uzatmasıydı. Bu süreçte askerlerin büyük bölümü hipotermiden donarak şehit oldu. En fazla kaybı veren askeri birlikler, 9 ve 10. Kolorduya bağlı birlikler oldu. 22 Aralık 1914 tarihinde başlayan harekât 1915 yılının ocak aylarının ilk günlerinde başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığı görevini 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’ya bırakarak İstanbul’a geri döndü. Harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı Ruslar, Sarıkamış üzerinden Erzurum’a doğru ilerlediler. Ruslar, Erzurum güzergahı üzerinde bulunan köy ve kasabaları ele geçirdikten sonra 16 Şubat 1916 tarihinde Erzurum’u işgal ettiler. İstanbul’a geri dönen Enver Paşa, Osmanlı Basınında, I. Dünya Savaşı sırasındaki en büyük sansürlerden birisini uygulandı ve bu tarihi başarısızlıkla ilgili basında yazılı-görsel materyallerin yayınlanmasına izin vermedi, büyük ölçüde engelledi. Başarısızlıkla sonuçlanan harekât ile ilgili uygulanan sansür nedeniyle kayıp sayısına yönelik net bir bilgi yoktur. Fakat kesin olarak bilinen bir şey vardır ki, şehit sayısının 90 bin olmadığıdır. Harekâtta görev yapan Kurmay Yarbay Köprülü Şerif (İlden) Bey ve Hafız Hakkı Paşa'nın hatıratları konuyla ilgili önemli kaynaklar arasında yer alsa da özellikle Köprülü Şerif Bey abartılı ve hatalı bilgiler vermektedir. Konuyla ilgili Rus kaynaklarında çok daha detaylı bilgiler vardır fakat bu tarihsel gerçekler Ruslar tarafından çarpıtılmıştır. Ruslar, savaşın ardından 18 bini Sarıkamış'ta olmak üzere 23 bin civarında şehidimizi defnetmiştir. 11. Kolordu'nun Aras Vadisi'nde verdiği şehitler de göz önüne alındığında 30 binin üzerinde şehidimiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgi 3. Ordu Kurmay Başkanı Felix Guse'nin verdiği bilgilerle örtüşmektedir. Rus Kafkas Cephesi Başkomutanı General Nikolay Yudeniç hatıratında 20 bin Türk askerini esir aldıkları bilgisini vermektedir. Rusların kayıpları da Osmanlı ile aynı orandadır. Osmanlı ordusunun bu kadar fazla kayıp vermesinin en temel nedeni ağır iklim ve coğrafya şartlarına bağlı olarak askerlerin hipotermiden dolayı donarak şehit olmasıydı. Özellikle Osmanlı ordusunda arasında görülen tifüs salgını şehit sayısının artmasında etkili oldu hatta tifüs nedeniyle vefat edenler arasında 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’da vardı. Şehitlerle birlikte Ruslar’a esir düşen asker sayısı da oldukça fazlaydı. Komuta kademesinden 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif (Sökmen) Paşa ve üç tümen komutanı Ruslara esir düşmüştü. Osmanlı ordusundan komuta kademesinde birçok önemli ismin esir düşmesi Rus ve Dünya Basınında büyük etki yarattı… Sarıkamış Faciası, tarihimizdeki en büyük felaketlerden birisi olup bu yazı vesilesiyle Sarıkamış şehitleri başta olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.   KAYNAKÇA Bingür Sönmez, Sarıkamış-Kafkas Cephesi, Tarihçi Kitabevi, İstanbul 2022. Cemalettin Taşkıran, Sarıkamış Ölüme Yürüyüş, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2020. Murat Bardakçı, Hafız Hakkı Paşa’nın Günlüğü, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2018. Köprülü Şerif İlden, Sarıkamış, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2018. Tuncay Öğün, 100 Soruda Sarıkamış Harekâtı, Rumuz Yayınları 2019.    Görsel I: Ruslar tarafından gerçekleştirilen Erzurum Harekâtı Planı Görsel II: Sarıkamış’ta Osmanlı askerleri   Görsel III: Sarıkamış Harekâtı’nın zamanlamasına karşı çıkan Hasan İzzet Paşa   Görsel IV: Rus askerleri Sarıkamış Harekâtı sırasında siperlerde   Görsel V: Sarıkamış’ta donan askerler   Görsel VI: Sarıkamış Harekâtını düzenleyen Osmanlı Devleti Başkomutan Vekili Enver Paşa
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2022 - Çarşamba

BÜYÜK HEDEFLERDEN BÜYÜK FELAKETE: SARIKAMIŞ HAREKÂTI

Osmanlı Devleti, I. Cihan Harbi’nde birçok farklı cephede savaşmıştı. Bu cephelerden bazıları savunma, bazıları taarruz, bazılarıysa müttefiklerine yardım amacıyla savaştığı cephelerdi. Osmanlı’nın savaştığı iki taarruz cephesinden birisi Kanal Cephesi diğeri ise Kafkas Cephesi’ydi. Yakın tarihimizdeki en önemli siyasi ve askeri olaylar arasında yer alan Sarıkamış Harekâtı, Kafkas Cephesi’nde gerçekleşmişti.

22 Aralık 1914 tarihinde başlayan harekât kısa bir süre içerisinde başarısızlıkla sonuçlandı. Osmanlı Devleti’nin böyle bir harekâta başlamasının en temel nedenlerinden birisi; 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında imzalanan Berlin Antlaşması ile Rusya’ya bırakılan Kars, Batum, Artvin, Ardahan bölgelerini geri almaktı. Ayrıca sanayi dönüşümünü gerçekleştiren Almanya’nın enerji kaynaklarına ihtiyacı vardı. Bu nedenle Almanya, Kafkas Cephesi’nde, Rusya’ya karşı gerçekleştirilecek başarılı bir harekâtla Bakü petrollerine ulaşabilecekti. Harbiye Nazırı olan Enver Paşa’nın, Turancılık düşüncesi doğrultusunda Orta Asya Türk topluluklarını bir araya getirme gibi bir amacı vardı. Galiçya Cephesi’nde Avusturyalıların, Ruslar karşısında zor durumda kalmaları bu harekâtın başlamasında etkili oldu. Sarıkamış Harekâtı ile Rusya, Kafkas Cephesi’ne yoğunlaşacak böylelikle Rusya’nın, Galiçya Cephesi’ndeki direniş gücü kırılacaktı. Tüm bu faktörler harekâtın başlama sebepleri arasındaydı.

Kafkas Cephesi’nde 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa ve ordusunun, 1914 yılının Kasım ayında Köprüköy-Azap Muharebeleri’nde Ruslar’a karşı üstünlük sağlaması, Osmanlı Devleti Başkomutan Vekili Enver Paşa’yı daha da cesaretlendirdi. Enver Paşa tüm eksikliklere ve ağır iklim şartlarına rağmen Osmanlı ordusunun bu harekâtı kazanacağını inanıyordu. Harekât fikrini komuta kademesi ile paylaştığında aynı zamanda Harp Okulu’ndan da öğretmeni olan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, ağır kış şartlarında böyle bir harekâtın gerçekleşmesi halinde ordunun başarısız olacağını, her türlü hazırlık yapıldıktan sonra ilkbaharda harekete geçilmesi gerektiğini yazılı ve sözlü olarak belirtmişti. Bu harekât ile ilgili Enver Paşa’ya verilen en net tepkiydi. Enver Paşa da eski öğretmenine sinirlenerek onu idamla tehdit edecek noktaya kadar gitmiş ve Hasan İzzet Paşa’yı 3. Ordu Komutanlığı görevinden almış, 3. Ordu Komutanlığını kendisi üstlenmişti. Aslında yanlış olan harekâtın kendisi değil harekâtın yanlış bir zamanlama ile yapılmasıydı. Erzurum-Sarıkamış havzasının aralık ayında ortalama sıcaklığı -15 / -25 dereceleri buluyordu. Mehmetçik'in lojistik ve kışlık donanımı ağır hava ve coğrafya koşullarına hazır değildi ve aynı tarihlerde Osmanlı ordusu birçok farklı cephede savaş veriyordu. Harekâtın bu etkenler göz önünde bulundurularak yapılması gerekiyordu.

Lojistik ve ikmal açısından olmasa da her iki ordunun asker sayısı birbirine yakındı. Kafkas Cephesi’nde Rus ordusu bünyesinde görev yapan Gönüllü Ermeni Tugayları (İntikam Tugayları) ile birlikte 125.000 civarında asker vardı. Osmanlı ordusunu oluşturan 3. Ordu bünyesinde ise 118.000 civarında asker olup bunlardan 96.550’si savaşmaya hazır askerlerden oluşuyordu. Bu harekâta karşı Ruslar da karşı harekâta başlamıştı. Osmanlı ordusunun hedefi Sarıkamış’ı ele geçirmekken Rus ordusunun hedefi ise Erzurum’u ele geçirmekti. Bu nedenle Rus kaynaklarında bu harekât "Erzurum Harekâtı" olarak geçiyordu.

Harekât, 3. Ordu Komutanlığına bağlı olan 9, 10 ve 11. Kolordu tarafından gerçekleştirilecekti. 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif (Sökmen) Paşa, 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa, 11. Kolordu Komutanı Abdulkerim Paşa’ydı. Enver Paşa, harekâtı en ince ayrıntısına kadar planladığını düşünüyordu. Harekât sırasında görev yapacak askeri birlikler için İstanbul’dan deniz yoluyla gelecek yardımlarla birlikte ordu her açıdan ağır iklim, coğrafya koşullarına ve savaşa hazır hale gelecekti. Bu amaçla askeri lojistik ve mühimmat malzemeleri taşıyan Bezm-i Âlem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa Gemileri, 1914 yılının kasım ayının ilk günlerinde İstanbul’dan yola çıktı. 7 Kasım 1914’te Karadeniz Ereğli açıklarında Rus donanmasıyla karşılaştı. Trabzon’a ulaşmayı hedefleyen üç korumasız Osmanlı gemisi, Ruslar tarafından batırılırdı. Bu gemilerin batırılmasıyla Sarıkamış’taki birlikler için gönderilen gerekli yardımlar ulaştırılamadı ve bu gelişme harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasında oldukça önemli bir etken oldu.

Osmanlı ordusu adına harekâtın kırılma noktalarından birisi de 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif Paşa’nın gece taarruzuna karşı çıkmasıydı. 9. Kolordu, 25 Aralık 1915 tarihinde Yukarı Sarıkamış bölgesine gelmelerine rağmen Ali İhsan Latif Paşa’nın gece taarruzuna karşı çıkarak askerlerini dinlendirmesi, yorgun ve bitap düşen binlerce askerin -25 dereceyi bulan soğukta şehit olmasına neden oldu. Bir diğer kırılma noktasını ise 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa'nın harekât planının dışına çıkarak yolu uzatmasıydı. Bu süreçte askerlerin büyük bölümü hipotermiden donarak şehit oldu. En fazla kaybı veren askeri birlikler, 9 ve 10. Kolorduya bağlı birlikler oldu. 22 Aralık 1914 tarihinde başlayan harekât 1915 yılının ocak aylarının ilk günlerinde başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığı görevini 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’ya bırakarak İstanbul’a geri döndü.

Harekâtın başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı Ruslar, Sarıkamış üzerinden Erzurum’a doğru ilerlediler. Ruslar, Erzurum güzergahı üzerinde bulunan köy ve kasabaları ele geçirdikten sonra 16 Şubat 1916 tarihinde Erzurum’u işgal ettiler. İstanbul’a geri dönen Enver Paşa, Osmanlı Basınında, I. Dünya Savaşı sırasındaki en büyük sansürlerden birisini uygulandı ve bu tarihi başarısızlıkla ilgili basında yazılı-görsel materyallerin yayınlanmasına izin vermedi, büyük ölçüde engelledi.

Başarısızlıkla sonuçlanan harekât ile ilgili uygulanan sansür nedeniyle kayıp sayısına yönelik net bir bilgi yoktur. Fakat kesin olarak bilinen bir şey vardır ki, şehit sayısının 90 bin olmadığıdır. Harekâtta görev yapan Kurmay Yarbay Köprülü Şerif (İlden) Bey ve Hafız Hakkı Paşa'nın hatıratları konuyla ilgili önemli kaynaklar arasında yer alsa da özellikle Köprülü Şerif Bey abartılı ve hatalı bilgiler vermektedir. Konuyla ilgili Rus kaynaklarında çok daha detaylı bilgiler vardır fakat bu tarihsel gerçekler Ruslar tarafından çarpıtılmıştır. Ruslar, savaşın ardından 18 bini Sarıkamış'ta olmak üzere 23 bin civarında şehidimizi defnetmiştir. 11. Kolordu'nun Aras Vadisi'nde verdiği şehitler de göz önüne alındığında 30 binin üzerinde şehidimiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgi 3. Ordu Kurmay Başkanı Felix Guse'nin verdiği bilgilerle örtüşmektedir. Rus Kafkas Cephesi Başkomutanı General Nikolay Yudeniç hatıratında 20 bin Türk askerini esir aldıkları bilgisini vermektedir. Rusların kayıpları da Osmanlı ile aynı orandadır. Osmanlı ordusunun bu kadar fazla kayıp vermesinin en temel nedeni ağır iklim ve coğrafya şartlarına bağlı olarak askerlerin hipotermiden dolayı donarak şehit olmasıydı. Özellikle Osmanlı ordusunda arasında görülen tifüs salgını şehit sayısının artmasında etkili oldu hatta tifüs nedeniyle vefat edenler arasında 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’da vardı. Şehitlerle birlikte Ruslar’a esir düşen asker sayısı da oldukça fazlaydı. Komuta kademesinden 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Latif (Sökmen) Paşa ve üç tümen komutanı Ruslara esir düşmüştü. Osmanlı ordusundan komuta kademesinde birçok önemli ismin esir düşmesi Rus ve Dünya Basınında büyük etki yarattı… Sarıkamış Faciası, tarihimizdeki en büyük felaketlerden birisi olup bu yazı vesilesiyle Sarıkamış şehitleri başta olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.

 

KAYNAKÇA

Bingür Sönmez, Sarıkamış-Kafkas Cephesi, Tarihçi Kitabevi, İstanbul 2022.

Cemalettin Taşkıran, Sarıkamış Ölüme Yürüyüş, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2020.

Murat Bardakçı, Hafız Hakkı Paşa’nın Günlüğü, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2018.

Köprülü Şerif İlden, Sarıkamış, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2018.

Tuncay Öğün, 100 Soruda Sarıkamış Harekâtı, Rumuz Yayınları 2019.   

Görsel I: Ruslar tarafından gerçekleştirilen Erzurum Harekâtı Planı

Görsel II: Sarıkamış’ta Osmanlı askerleri

 

Balkan ve Birinci Cihan Harbi Kumandanlarından Hasan İzzet Paşa Kabin  Fotoğrafı, N. Andriemenos Constantinople, arkası Osmanlıca ithaflı, 1313  tarihli, haliyle, 7x11 cm Teklif Ver Al | PHEBUS Müzayede

Görsel III: Sarıkamış Harekâtı’nın zamanlamasına karşı çıkan Hasan İzzet Paşa

 

Görsel IV: Rus askerleri Sarıkamış Harekâtı sırasında siperlerde

 

SARIKAMIŞ için 45 fikir | fotoğraf, tarih, savaş

Görsel V: Sarıkamış’ta donan askerler

 

Görsel VI: Sarıkamış Harekâtını düzenleyen Osmanlı Devleti Başkomutan Vekili Enver Paşa

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.