TARİHÇİNİN NOT DEFTERİ
Köşe Yazarı
TARİHÇİNİN NOT DEFTERİ
 

ÇANAKKALE CEPHESİ’NDE BİR ATOM FİZİKÇİSİ

Bilim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Birçok bilim insanı yaşadığı toplumu ve dünyayı aydınlatmak için farklı alanlarda farklı araştırmalar ve çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu bilim insanlarından bazılarının hayat hikayesi oldukça dikkat çekicidir. İlginç hayat hikayesi ile dikkat çeken bilim insanlarının başında Henry Gwyn Jeffreys Moseley gelmektedir. Onun Büyük Britanya İmparatorluğu’nda (İngiltere) başlayan hayat serüveni 1915’te Çanakkale Cephesi’nde son bulmuştur. Moseley’in bilim tarihinde oldukça önemli bir yeri olmasına rağmen hayatı hakkındaki Türkçe yayın sayısı oldukça sınırlı olup bu yayınlarda verilen bilgiler de ya hatalı ya eksiktir.             Henry Moseley, 23 Kasım 1887 tarihinde İngiltere’nin bir sahil kasabası olan Weymouth şehrinde dünyaya geldi. Babası Oxford Üniversitesinde Anatomi profesörüydü. Meraklı kişiliği ve çok küçük yaşlardan itibaren bilime ilgi duyması, bilimsel çalışmalara yönelmesi, onu yaşadığı dönemdeki diğer çocuklardan farklı kılıyordu. Eton Kolejini bitirdikten sonra yükseköğrenimini Trinity Koleji ve Oxford Üniversitesinde tamamlayan Moseley, 1910 yılında henüz 23 yaşındayken çok genç bir yaşta Oxford Üniversitesinde doktora eğitimini tamamladı. Daha sonra Manchester Üniversitesi Fizik Bölümünde öğretim görevlisi oldu. Manchester Üniversitesine geçmesinde hocası Prof. Ernest Rutherford’un büyük etkisi vardı. Rutherford ile birlikte Manchester Üniversitesi laboratuvarında deneyler ve araştırmalar yürüttü. Üniversitedeki görevi 1914 yılında patlak veren I. Dünya Savaşı’na kadar devam etti.             İlk araştırmaları radyoaktivite ve radyomdaki beta radyasyonu ile ilgiliydi. Daha sonraki yıllarda bir yandan atom fiziğiyle ilgili çalışmalar yürütürken diğer yandan elementler üzerinde çalışmalar yaptı. Bir dizi deney sonucunda X-ışını spektrumlarına karşılık gelen frekanslar arasındaki ilişkiyi buldu. 1913 ve 1914 yılları arasında elementler ve atom numaraları üzerine makaleler yayımladı. Bilimsel çalışmalarında yayılan X-ışını frekanslarının karekökünün atom numarasıyla yaklaşık olarak aynı orantıda olduğunu belirtti. X-ışınlarının dalga boyları ile X ışını tüplerinde hedef olarak kullanılan metallerin atom numaraları arasında sistematik matematiksel ilişkiyi ortaya çıkardı. Uzun araştırmalar ve deneyler sonucunda ortaya çıkardığı bu bilgiler günümüzde “Moseley Yasası” olarak bilinmekte olup modern fizik bilimi açısından son derece önemlidir.             Moseley’in fizik biliminde kanunlaşan bu çalışmalarından önce atom numaralarının rastgele sıralandığı düşünülüyor, atom ağırlığı ile elementler arasında ilişki kurulmaya çalışılıyordu. Elementlerin özelliklerinin belirlenmesinde esas faktör atom ağırlığı değil atom numaralarıydı. Moseley Yasası ile atom numaralarının keyfi bir şekilde atanmadıkları, aksine bir fiziksel temele sahip oldukları ortaya çıktı.  Atom fiziği alanındaki çalışmalarına devam eden Moseley, bu çalışmalarıyla periyodik tablonun gelişimine büyük katkı sundu. Bu katkıları neticesinde Moseley adı ve periyodik cetvel bütünleşti, periyodik cetvel denince ilk akla gelen isim oldu.             Henry Moseley, 1914 yılında I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Manchester Üniversitesi’nde hocası Ernest Rutherford’un uyarılarına rağmen İngiliz Ordusu’na subay olarak katıldı. Orduda iletişim mühendisi olarak görev yapacaktı. 1915 yılında Çanakkale Cephesi’nde kara savaşlarında Arıburnu-Anafartalar Mevkisi’nde Osmanlı’ya karşı savaştı. 6 Ağustos 1915 tarihinde Suvla Körfezi Çıkartma Harekâtı’nda görev aldı. Bu harekât başarısız oldu. Osmanlı ordusu, 10 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Zaferi’ni elde etti. Aynı gün Henry Moseley, bir Türk keskin nişancısı tarafından öldürüldü. Savaş acı yüzünü göstermiş, bilim tarihinde önemli izler bırakan ve yapacağı çalışmalarla fizik bilimini geleceğe taşıyacak isimlerden birisi olan Henry Moseley, ülkesinin emperyalist çıkarlar doğrultusunda geldiği topraklarda 27 yaşında Gelibolu’da ölmüştü. Mezarı, Gelibolu Yarımadası’ndadır. Gelibolu Yarımadası’nın güney ucunda bulunan, Çanakkale’de hayatını kaybeden İngiliz askerleri için yapılan İngiliz Abidesi’nde (CWGC Helles Memorieal) onun da adı yazmaktadır.             I. Dünya Savaşı öncesinde 1913-1934 yılları arasında fizik alanında yaptığı çalışmalarla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Henry Moseley’in, 1916 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne aday gösterilmesine ve ödülü kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Onun vefat ettiği 1915 yılında bu ödül, onun gibi X-ışınları üzerine çalışmalar yapan İngiliz Fizikçi William Bragg ve oğlu Lawrence Bragg’a verilmişti. William Bragg’ın küçük oğlu Robert’te, Henry Moseley gibi 1915 yılında Gelibolu’da, Osmanlı’ya karşı mücadele ederken ölmüştü. Savaşın yıkıcı etkisi birçok alanı etkilediği bilim ve sanat alanını da etkilemiş, birçok bilim ve sanat insanı bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle 1916 yılında I. Dünya Savaşı gerekçe gösterilerek Nobel Ödülleri verilmemiştir. Henry Moseley’in ölümünün ardından hocası Rutherford tepkisini: “Bu genç adamın savaşta kaybedilmesi, bilimsel bir yeteneğin kötüye kullanılmasının çarpıcı bir örneğidir” sözleriyle ifade etmiştir. Bilimkurgu ve bilim tarihi ile ilgili çalışmalar yapan ünlü biyokimyacı Prof. Isaac Asimov onun ölümünün ardından şu sözleri söylemiştir: “Hala başarmış olabileceği şeyleri göz önünde bulundurarak; ölümü, savaşın genel olarak insanlığa en pahalıya mal olan ölüm olabilirdi…” Moseley’in çalışmalarını devam ettirerek bir ileri boyuta taşıyan İsviçreli Fizikçi Manne Siegbahn’ın, 1924 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü alması onun ne kadar önemli bir bilim insanı olduğunu kanıtlar niteliktedir. I. Dünya Savaşı sırasında gerek İtilaf Devletleri’nden gerekse İttifak Devletleri’nden birçok bilim insanı hayatını kaybetti. Özellikle İngiliz ordusunda görev yapan aydınların, bilim insanlarının savaş sırasında ölmesi, İngiltere’de askerlik yasalarının değişmesine neden oldu. Savaşların olmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle…   KAYNAKÇA Ana Britannica Ansiklopedisi, Anı Yayıncılık, İstanbul, 1986. Ekrem Boz, Adım Adım Çanakkale Savaş Alnları, Olay Gazetesi Basımevi Yayınları, Çanakkale, 1997. Isaac Asımov, Asımov’s Bıographıcal Encylopedıa Of Science and Techology, Doubleday, Newyork, 1982. Mehmet Emin Özel, Çanakkale’de Yatan Fizikçi Henry Moseley”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara, Haziran-2022, s. 94-95. https://www.mhs.ox.ac.uk/moseley/university/ https://www.americanscientist.org/article/master-of-missing-elements       Görsel I: Henry Moseley Trinity Koleji Laboratuvarında   Görsel II: Henry Moseley’in X-Işınları ile ilgili deneyleri gerçekleştirdiği deney tüpleri   Görsel III: Görsel I: Henry Moseley, Trinity Koleji’nde arkadaşlarıyla birlikte (ikinci sırada ortada oturan kişi) Görsel III: Moseley Manchester Üniversitesi Fizik bölümündeki arkadaşları ile birlikte. (Henry Moseley, ön sırada soldan ikinci kişi)   Görsel IV: Henry Moseley, İngiliz Kraliyet Mühendisleri subay üniforması ile   Görsel V: Henry Moseley’in de adının yazılı olduğu CWGC Helles Memorieal İngiliz Anıtı
Ekleme Tarihi: 15 Mart 2023 - Çarşamba

ÇANAKKALE CEPHESİ’NDE BİR ATOM FİZİKÇİSİ

Bilim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Birçok bilim insanı yaşadığı toplumu ve dünyayı aydınlatmak için farklı alanlarda farklı araştırmalar ve çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu bilim insanlarından bazılarının hayat hikayesi oldukça dikkat çekicidir. İlginç hayat hikayesi ile dikkat çeken bilim insanlarının başında Henry Gwyn Jeffreys Moseley gelmektedir. Onun Büyük Britanya İmparatorluğu’nda (İngiltere) başlayan hayat serüveni 1915’te Çanakkale Cephesi’nde son bulmuştur. Moseley’in bilim tarihinde oldukça önemli bir yeri olmasına rağmen hayatı hakkındaki Türkçe yayın sayısı oldukça sınırlı olup bu yayınlarda verilen bilgiler de ya hatalı ya eksiktir.

            Henry Moseley, 23 Kasım 1887 tarihinde İngiltere’nin bir sahil kasabası olan Weymouth şehrinde dünyaya geldi. Babası Oxford Üniversitesinde Anatomi profesörüydü. Meraklı kişiliği ve çok küçük yaşlardan itibaren bilime ilgi duyması, bilimsel çalışmalara yönelmesi, onu yaşadığı dönemdeki diğer çocuklardan farklı kılıyordu. Eton Kolejini bitirdikten sonra yükseköğrenimini Trinity Koleji ve Oxford Üniversitesinde tamamlayan Moseley, 1910 yılında henüz 23 yaşındayken çok genç bir yaşta Oxford Üniversitesinde doktora eğitimini tamamladı. Daha sonra Manchester Üniversitesi Fizik Bölümünde öğretim görevlisi oldu. Manchester Üniversitesine geçmesinde hocası Prof. Ernest Rutherford’un büyük etkisi vardı. Rutherford ile birlikte Manchester Üniversitesi laboratuvarında deneyler ve araştırmalar yürüttü. Üniversitedeki görevi 1914 yılında patlak veren I. Dünya Savaşı’na kadar devam etti.

            İlk araştırmaları radyoaktivite ve radyomdaki beta radyasyonu ile ilgiliydi. Daha sonraki yıllarda bir yandan atom fiziğiyle ilgili çalışmalar yürütürken diğer yandan elementler üzerinde çalışmalar yaptı. Bir dizi deney sonucunda X-ışını spektrumlarına karşılık gelen frekanslar arasındaki ilişkiyi buldu. 1913 ve 1914 yılları arasında elementler ve atom numaraları üzerine makaleler yayımladı. Bilimsel çalışmalarında yayılan X-ışını frekanslarının karekökünün atom numarasıyla yaklaşık olarak aynı orantıda olduğunu belirtti. X-ışınlarının dalga boyları ile X ışını tüplerinde hedef olarak kullanılan metallerin atom numaraları arasında sistematik matematiksel ilişkiyi ortaya çıkardı. Uzun araştırmalar ve deneyler sonucunda ortaya çıkardığı bu bilgiler günümüzde “Moseley Yasası” olarak bilinmekte olup modern fizik bilimi açısından son derece önemlidir.

            Moseley’in fizik biliminde kanunlaşan bu çalışmalarından önce atom numaralarının rastgele sıralandığı düşünülüyor, atom ağırlığı ile elementler arasında ilişki kurulmaya çalışılıyordu. Elementlerin özelliklerinin belirlenmesinde esas faktör atom ağırlığı değil atom numaralarıydı. Moseley Yasası ile atom numaralarının keyfi bir şekilde atanmadıkları, aksine bir fiziksel temele sahip oldukları ortaya çıktı.  Atom fiziği alanındaki çalışmalarına devam eden Moseley, bu çalışmalarıyla periyodik tablonun gelişimine büyük katkı sundu. Bu katkıları neticesinde Moseley adı ve periyodik cetvel bütünleşti, periyodik cetvel denince ilk akla gelen isim oldu.

            Henry Moseley, 1914 yılında I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Manchester Üniversitesi’nde hocası Ernest Rutherford’un uyarılarına rağmen İngiliz Ordusu’na subay olarak katıldı. Orduda iletişim mühendisi olarak görev yapacaktı. 1915 yılında Çanakkale Cephesi’nde kara savaşlarında Arıburnu-Anafartalar Mevkisi’nde Osmanlı’ya karşı savaştı. 6 Ağustos 1915 tarihinde Suvla Körfezi Çıkartma Harekâtı’nda görev aldı. Bu harekât başarısız oldu. Osmanlı ordusu, 10 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Zaferi’ni elde etti. Aynı gün Henry Moseley, bir Türk keskin nişancısı tarafından öldürüldü. Savaş acı yüzünü göstermiş, bilim tarihinde önemli izler bırakan ve yapacağı çalışmalarla fizik bilimini geleceğe taşıyacak isimlerden birisi olan Henry Moseley, ülkesinin emperyalist çıkarlar doğrultusunda geldiği topraklarda 27 yaşında Gelibolu’da ölmüştü. Mezarı, Gelibolu Yarımadası’ndadır. Gelibolu Yarımadası’nın güney ucunda bulunan, Çanakkale’de hayatını kaybeden İngiliz askerleri için yapılan İngiliz Abidesi’nde (CWGC Helles Memorieal) onun da adı yazmaktadır.

            I. Dünya Savaşı öncesinde 1913-1934 yılları arasında fizik alanında yaptığı çalışmalarla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Henry Moseley’in, 1916 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne aday gösterilmesine ve ödülü kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Onun vefat ettiği 1915 yılında bu ödül, onun gibi X-ışınları üzerine çalışmalar yapan İngiliz Fizikçi William Bragg ve oğlu Lawrence Bragg’a verilmişti. William Bragg’ın küçük oğlu Robert’te, Henry Moseley gibi 1915 yılında Gelibolu’da, Osmanlı’ya karşı mücadele ederken ölmüştü. Savaşın yıkıcı etkisi birçok alanı etkilediği bilim ve sanat alanını da etkilemiş, birçok bilim ve sanat insanı bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle 1916 yılında I. Dünya Savaşı gerekçe gösterilerek Nobel Ödülleri verilmemiştir.

Henry Moseley’in ölümünün ardından hocası Rutherford tepkisini: “Bu genç adamın savaşta kaybedilmesi, bilimsel bir yeteneğin kötüye kullanılmasının çarpıcı bir örneğidir” sözleriyle ifade etmiştir. Bilimkurgu ve bilim tarihi ile ilgili çalışmalar yapan ünlü biyokimyacı Prof. Isaac Asimov onun ölümünün ardından şu sözleri söylemiştir: “Hala başarmış olabileceği şeyleri göz önünde bulundurarak; ölümü, savaşın genel olarak insanlığa en pahalıya mal olan ölüm olabilirdi…”

Moseley’in çalışmalarını devam ettirerek bir ileri boyuta taşıyan İsviçreli Fizikçi Manne Siegbahn’ın, 1924 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü alması onun ne kadar önemli bir bilim insanı olduğunu kanıtlar niteliktedir. I. Dünya Savaşı sırasında gerek İtilaf Devletleri’nden gerekse İttifak Devletleri’nden birçok bilim insanı hayatını kaybetti. Özellikle İngiliz ordusunda görev yapan aydınların, bilim insanlarının savaş sırasında ölmesi, İngiltere’de askerlik yasalarının değişmesine neden oldu. Savaşların olmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle…

 

KAYNAKÇA

Ana Britannica Ansiklopedisi, Anı Yayıncılık, İstanbul, 1986.

Ekrem Boz, Adım Adım Çanakkale Savaş Alnları, Olay Gazetesi Basımevi Yayınları, Çanakkale, 1997.

Isaac Asımov, Asımov’s Bıographıcal Encylopedıa Of Science and Techology, Doubleday, Newyork, 1982.

Mehmet Emin Özel, Çanakkale’de Yatan Fizikçi Henry Moseley”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara, Haziran-2022, s. 94-95.

https://www.mhs.ox.ac.uk/moseley/university/

https://www.americanscientist.org/article/master-of-missing-elements

 

 

 

Görsel I: Henry Moseley Trinity Koleji Laboratuvarında

 

Görsel II: Henry Moseley’in X-Işınları ile ilgili deneyleri gerçekleştirdiği deney tüpleri

 

Görsel III: Görsel I: Henry Moseley, Trinity Koleji’nde arkadaşlarıyla birlikte (ikinci sırada ortada oturan kişi)

Görsel III: Moseley Manchester Üniversitesi Fizik bölümündeki arkadaşları ile birlikte. (Henry Moseley, ön sırada soldan ikinci kişi)

 

Görsel IV: Henry Moseley, İngiliz Kraliyet Mühendisleri subay üniforması ile

 

Görsel V: Henry Moseley’in de adının yazılı olduğu CWGC Helles Memorieal İngiliz Anıtı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.