Gayrimenkul piyasasında zaman zaman gündeme gelen önemli konulardan biri de ölünceye kadar bakma sözleşmesidir. Özellikle yaşı ilerleyen bireylerin, yaşamlarının geri kalanında güvence arayışı içinde olmaları bu sözleşmeyi daha fazla öne çıkarmaktadır. Temelinde şu vardır: Bir taraf ölene kadar bakılmayı, gözetilmeyi ve ihtiyaçlarının karşılanmasını ister, diğer taraf ise bu bakım karşılığında malvarlığının bir kısmını ya da tamamını devralır. Yani karşılıklı yükümlülükler içeren bir anlaşmadır. Sözleşmenin özünde, bakım borçlusunun hayatı boyunca bakım alacaklısına destek olması vardır. Barınma, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması en önemli unsurdur. Bunun karşılığında bakım alacaklısı, malvarlığının bir bölümünü ya da tamamını devretmeyi taahhüt eder. Bu noktada “ölünceye kadar” ifadesi sözleşmenin süresini açıkça ortaya koyar.   Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da şekil şartlarıdır. Böyle bir sözleşme geçerli olabilmesi için mutlaka resmi şekilde düzenlenmelidir. Noter, sulh hakimi veya tapu memuru bu konuda yetkilidir. Ancak taşınmaz mallar söz konusu olduğunda tapu memuru devreye girerken, taşınır ve taşınmazları kapsayan sözleşmeler için noter veya sulh hakimi yetkilidir. Sözleşme sırasında tarafların, tanıkların ve resmi memurun aynı anda hazır bulunması gerekir. Bu şartlara uyulmadığında sözleşme geçerlilik kazanmaz ve taraflar arasında yapılan anlaşma hukuken bağlayıcı olmaz. Elbette her sözleşmede olduğu gibi burada da taraflar arasında sorunlar yaşanabilir. Bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, edimler arasında dengesizlik bulunması, taraflardan birinin kandırılmış olması gibi durumlarda sözleşmenin iptali gündeme gelebilir. Ayrıca bakım alacaklısının yaptığı bu sözleşmeyle alacaklılarını mağdur etmesi halinde, onların da haklarını korumak için dava açma hakkı vardır. Sonuç olarak, ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğru şekilde düzenlendiğinde hem bakım alacaklısına yaşam boyu güvence sağlar hem de bakım borçlusuna ileride önemli bir karşılık sunar. Ancak unutulmamalıdır ki bu sözleşme hem insani hem de hukuki açıdan oldukça hassas bir konudur. Yanlış ya da eksik adımlar ileride büyük mağduriyetlere yol açabilir. Bu nedenle böyle bir karar almadan önce mutlaka alanında uzman bir hukukçuya ya da gayrimenkul danışmanına başvurmakta fayda vardır. Doğru yönlendirmeler sayesinde hem tarafların hakları korunur hem de süreç güven içinde ilerler. İyi haftalar dilerim.