Bir okuyucumuz, “Eşim oturduğumuz evi benden habersiz satabilir mi? Çocuklarımla birlikte yaşadığım evin elimizden gitmesinden korkuyorum. Bunu engellemenin bir yolu var mı?” diye soruyor. Bu kaygı, toplumda pek çok kişinin yaşadığı ancak yeterince bilinmeyen bir sorundur. İşte bu nedenle, aileyi koruyan ve çoğu kişinin farkında olmadığı aile konutu şerhi konusu özellikle önem kazanıyor.
Hukukta evli çiftin birlikte yaşadığı konut “aile konutu” olarak kabul edilir. Konutun tapuda tek eşin adına kayıtlı olması, diğer eşin haklarını ortadan kaldırmaz. Aile konutu şerhi, özellikle ekonomik olarak daha zayıf konumdaki eş ve çocuklar açısından güvence altına alınması amacıyla konulur. Bu şerh, evin özellikle ekonomik olarak daha zayıf olan eş ve çocuklar açısından güvence altına alınması amacıyla konulur. Şerh konulduğunda tapu memuru, taşınmaz üzerinde yapılacak tüm işlemlerde mutlaka diğer eşin rızasını arar; rıza olmadan satış veya ipotek gibi işlemler yapılması mümkün değildir.
Aile konutu şerhi koymak oldukça basittir. Tapuya kısa bir dilekçe ile başvurmak yeterlidir. Başvuru sırasında evlilik cüzdanı, nüfus kayıt örneği ve ikamet belgesi gibi belgeler sunulur. İşlem ücretsizdir ve malik olan eşin tapuya gelmesine gerek yoktur; şerhi koyan eş tek başına başvuru yapabilir. Şerh konulduktan sonra, konut sadece diğer eşin yazılı rızasıyla satılabilir. Rıza verilirse, eş tapuya giderek imza atabilir veya noter onaylı bir belge düzenleyebilir. Eğer rıza yoksa satış işlemi yapılmaya çalışılsa dahi hukuken geçersiz sayılır ve iptali istenebilir.
Şerh, konutun güvenliğini sağlamakla kalmaz; aileyi ve çocukları olası mağduriyetlerden korur. Özellikle eşlerin ekonomik durumları farklı olduğunda veya tapuda sadece bir eşin adı yer aldığında, bu şerh aile içi güvenliği sağlayan tek hukuki mekanizma olarak öne çıkar. Evin aile konutu niteliği devam ettiği sürece, diğer eşin rızası olmadan taşınmazın herhangi bir şekilde el değiştirmesi mümkün değildir.
Aile konutu şerhi, gerektiğinde kaldırılabilir ancak kaldırılması da tek taraflı değildir. Şerhi koyan eş tek başına işlem yapamaz; her iki eşin birlikte onayı gerekir. Boşanma kesinleşmişse, mahkeme kararı ile şerh kaldırılabilir. Şerhin haksız şekilde konulduğu iddiası varsa, malik olan eş mahkemeye başvurarak şerhin kaldırılmasını talep edebilir. Bu nedenle aile konutu şerhi, konutun hem güvenliğini hem de işlemlerde şeffaflığı garanti altına alır.
Şerhi koyan eşin vefat etmesi durumunda ise aile konutu şerhi kendiliğinden kalkmaz. Sağ kalan eşin hem oturma hakkı hem de intifa hakkı hukuk tarafından korunur. Mirasçılar dahi, sağ kalan eşin rızası olmadan evi satamaz veya ipotek ettiremez. Sağ kalan eş isterse mahkemeden aile konutu olarak tescil işlemlerini yaptırabilir ve haklarını devam ettirebilir. Bu düzenleme, aile konutunun korunması ve ailenin mağdur olmaması için kritik öneme sahiptir.
Kısacası, aile konutu şerhi, eşinizin oturduğunuz evi tek başına satmasını engelleyen, aileyi ve çocukları koruyan güçlü bir hukuki araçtır. Tapuya başvurarak şerhi koymak hem sizin hem ailenizin güvenliği için en etkili yoldur. Evin aile konutu niteliği devam ettiği sürece, diğer eşin onayı olmadan hiçbir işlem yapılamaz. Bu nedenle okuyucumuzun sorusunun cevabı açıktır: Evet, oturduğunuz evi eşinizin tek başına satmasını engelleyebilirsiniz ve bu hak, hem sizin hem de ailenizin güvencesidir.
Güzel bir hafta dilerim.