Halil Yavuz
Köşe Yazarı
Halil Yavuz
 

Sözleşme süresi dolmadan evi tahliye eden kiracı kalan kiraları öder mi?

Bir okuyucumuz; kiracısıyla yaptığı kira kontratının üzerinden henüz 3 ay geçtiğini, sözleşme bitiş tarihine daha 9 ay varken ve kira ödeme gününe 1 hafta kala kiracının dairesini boşaltacağını bildirmesi üzerine mağdur olduğunu, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini soruyor. Kiracının kira sözleşmesi bitmeden evden çıkmak istemesi, günlük hayatta sık rastlanan bir durumdur. Bu gibi durumlarda genellikle mal sahipleri zarara uğradığını düşünerek kira sözleşmesi süresince kalan tüm kira bedellerini talep etmekte, kiracılar ise “oturmadığım evin kirasını neden vereyim” düşüncesiyle kira bedeli ödemek istememektedirler. Bu gibi durumlarda uzlaşmak her zaman kolay olmayıp taraflar uzun ve masraflı yasal yolları tercih edebilmektedirler. Esasında Kira Sözleşmesi, hem kiracıya hem de kiraya verene sorumluluk yükleyen bir sözleşme türü olup, bu bağlılık ve sorumluluk sözleşme süresi sonuna kadar devam etmektedir. Dolayısıyla kiraya verenlerin beklentisi, kiraladığı süre boyunca kira bedelini düzenli şekilde alabilmektir. Kiracı’nın kira sözleşmesi bitmeden evden çıkmak istemesi durumunda, yeni bir kiracı bulmak zorunda kalacak ve bu sürede kiralanan boşta kalacağı için zarara uğrayacaktır. Burada genel hukuk mantığı içinde hakkaniyet gereği belirli sınırlar içinde kiracı sorumlu olacaktır. Kira kanununa göre, kiracı sözleşme süresi bitmeden önce, tek taraflı olarak evden çıkamaz. Ancak kiracı, ev sahibinin de kontratın erken bitmesini kabul etmesi halinde çıkabilir. Aksi takdirde, ev sahibi kontratın erken bitmesini istemiyorsa ve evin kullanılmasında bir güçlük, başka bir engel yoksa kiracı evden çıkamaz. Eğer çıkarsa, kontratta belirlenen süre boyunca kirayı ödemek zorunda kalır. Bu nedenle kira kontratı bitmeden evden çıkılması kiracı için kazançlı bir iş olmayacaktır. Kiracı erken çıkarsa geri kalan ayları da öder mi? Sorusunun cevabı, sözleşmede bu yönde bir madde olup olmadığına bağlı. Her ne kadar sözleşmeleri çok önemsemeyen bir millet olsak da yargıda geçerli olan şey sözleşmeler. Elbette sözleşmeler yasaların üzerinde olamıyor. Ancak kiracının erken çıkması durumu net ve açık bir şekilde yasada yer almıyor. Bu konuda genelde içtihatlar ve emsal kararlar önem taşıyor. Emsal kararlara bakılacak olursa kira kontratı aynı zamanda bir sözleşme. Sözleşmede başlangıç ve süre bölümleri var. Dolayısıyla eğer bir kiracı sözleşme dolmadan kiraladığı mülkü terk ederse ve mal sahibi de mülkü sözleşme sona erene kadar kiraya veremezse, yargının kararı ev sahibinin lehine oluyor. Yargı diyor ki; kiracı sözleşmeye uymadığından mal sahibi maddi zarar uğramıştır. Bu maddi zararı sözleşmeyi bozan taraf olan kiracı ödemelidir. Ancak yargının bu durumlarda aldığı bir karar daha var. O da makul süre. Yani 5 senelik anlaşma imzalayan bir kiracı, ilk senenin sonunda mülkü boşaltırsa, mal sahibinin kalan 4 yılı istemesini yargı “haksızlık” olarak görüyor. Bu durumlarda yargı, bilirkişi tarafından söz konusu kiralık mülkün ne kadar zamanda kiraya verilebileceğini tespit ediyor. Bilirkişi “Mülk 3 ay içinde kiraya verilebilir” derse, yargı da tazminatı 3 ayla sınırlıyor. Özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmeler iki tarafın da haklarını korumak için yapılıyor. Sözleşme süresi bitmeden ev sahibi kiracısının evi boşaltmasını talep edemiyorsa kiracının da ev sahibini mağdur etmemek için sözleşmedeki maddelere dikkat etmesi gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 09 Ağustos 2021 - Pazartesi

Sözleşme süresi dolmadan evi tahliye eden kiracı kalan kiraları öder mi?

Bir okuyucumuz; kiracısıyla yaptığı kira kontratının üzerinden henüz 3 ay geçtiğini, sözleşme bitiş tarihine daha 9 ay varken ve kira ödeme gününe 1 hafta kala kiracının dairesini boşaltacağını bildirmesi üzerine mağdur olduğunu, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini soruyor.

Kiracının kira sözleşmesi bitmeden evden çıkmak istemesi, günlük hayatta sık rastlanan bir durumdur. Bu gibi durumlarda genellikle mal sahipleri zarara uğradığını düşünerek kira sözleşmesi süresince kalan tüm kira bedellerini talep etmekte, kiracılar ise “oturmadığım evin kirasını neden vereyim” düşüncesiyle kira bedeli ödemek istememektedirler. Bu gibi durumlarda uzlaşmak her zaman kolay olmayıp taraflar uzun ve masraflı yasal yolları tercih edebilmektedirler.

Esasında Kira Sözleşmesi, hem kiracıya hem de kiraya verene sorumluluk yükleyen bir sözleşme türü olup, bu bağlılık ve sorumluluk sözleşme süresi sonuna kadar devam etmektedir. Dolayısıyla kiraya verenlerin beklentisi, kiraladığı süre boyunca kira bedelini düzenli şekilde alabilmektir. Kiracı’nın kira sözleşmesi bitmeden evden çıkmak istemesi durumunda, yeni bir kiracı bulmak zorunda kalacak ve bu sürede kiralanan boşta kalacağı için zarara uğrayacaktır. Burada genel hukuk mantığı içinde hakkaniyet gereği belirli sınırlar içinde kiracı sorumlu olacaktır.

Kira kanununa göre, kiracı sözleşme süresi bitmeden önce, tek taraflı olarak evden çıkamaz. Ancak kiracı, ev sahibinin de kontratın erken bitmesini kabul etmesi halinde çıkabilir. Aksi takdirde, ev sahibi kontratın erken bitmesini istemiyorsa ve evin kullanılmasında bir güçlük, başka bir engel yoksa kiracı evden çıkamaz. Eğer çıkarsa, kontratta belirlenen süre boyunca kirayı ödemek zorunda kalır. Bu nedenle kira kontratı bitmeden evden çıkılması kiracı için kazançlı bir iş olmayacaktır.

Kiracı erken çıkarsa geri kalan ayları da öder mi? Sorusunun cevabı, sözleşmede bu yönde bir madde olup olmadığına bağlı. Her ne kadar sözleşmeleri çok önemsemeyen bir millet olsak da yargıda geçerli olan şey sözleşmeler. Elbette sözleşmeler yasaların üzerinde olamıyor. Ancak kiracının erken çıkması durumu net ve açık bir şekilde yasada yer almıyor. Bu konuda genelde içtihatlar ve emsal kararlar önem taşıyor. Emsal kararlara bakılacak olursa kira kontratı aynı zamanda bir sözleşme. Sözleşmede başlangıç ve süre bölümleri var. Dolayısıyla eğer bir kiracı sözleşme dolmadan kiraladığı mülkü terk ederse ve mal sahibi de mülkü sözleşme sona erene kadar kiraya veremezse, yargının kararı ev sahibinin lehine oluyor. Yargı diyor ki; kiracı sözleşmeye uymadığından mal sahibi maddi zarar uğramıştır. Bu maddi zararı sözleşmeyi bozan taraf olan kiracı ödemelidir. Ancak yargının bu durumlarda aldığı bir karar daha var. O da makul süre. Yani 5 senelik anlaşma imzalayan bir kiracı, ilk senenin sonunda mülkü boşaltırsa, mal sahibinin kalan 4 yılı istemesini yargı “haksızlık” olarak görüyor. Bu durumlarda yargı, bilirkişi tarafından söz konusu kiralık mülkün ne kadar zamanda kiraya verilebileceğini tespit ediyor. Bilirkişi “Mülk 3 ay içinde kiraya verilebilir” derse, yargı da tazminatı 3 ayla sınırlıyor.

Özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmeler iki tarafın da haklarını korumak için yapılıyor. Sözleşme süresi bitmeden ev sahibi kiracısının evi boşaltmasını talep edemiyorsa kiracının da ev sahibini mağdur etmemek için sözleşmedeki maddelere dikkat etmesi gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.