İlişkilerde “hayır” demek, birçok kişi için düşündüğünden daha karmaşık ve duygusal bir süreçtir. Basit bir kelime gibi görünse de, arkasında çoğu zaman suçluluk, reddedilme korkusu ya da sevilmeme endişesi gibi derin duygular yer alır. Oysa kişisel sınırlarımızı koruyabilmek, yalnızca konfor alanımızı değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılığımızı da güçlendirir.
Bazen “evet” derken içten içe “hayır” demek isteriz. Bu içsel çatışma, özellikle ilişkilerin bozulmasından ya da yanlış anlaşılmaktan çekinen bireylerde yaygındır. Karşımızdakini kırmamak, uyumlu görünmek ya da onay görmek uğruna kendi ihtiyaçlarımızı geri plana atabiliriz. Zamanla bu eğilim, bireyin kendine yabancılaşmasına ve ilişkilerde tükenmiş hissetmesine neden olabilir.
Sınır koymak, karşımızdakini reddetmek değil; kendimizi korumaktır. Bir ilişkide iki tarafın da ihtiyaçlarının, sınırlarının ve duygularının tanınması gerekir. Gerçek bağlar, bireylerin kendilerini olduğu gibi ortaya koyabildiği ilişkilerde kurulabilir. İçten gelmeyen onayların biriktiği ilişkilerde ise, duygusal yük artar ve sağlıklı bir denge sürdürülemez hale gelir.
Peki, neden bazı insanlar için “hayır” demek bu kadar zorlayıcıdır?
Bu sorunun yanıtı, bazen geçmiş deneyimlerle ilişkili olabilir. Özellikle küçük yaşlardan itibaren bireyselliğin desteklenmediği, sınırların belirsiz olduğu ya da “hayır” demenin ayıplandığı ortamlarda büyüyen bazı bireylerde, yetişkinlikte de benzer ilişki kalıpları gelişebilir. Sevilmek için sürekli uyum göstermesi gerektiğine inanan biri, “hayır” dediğinde sevgiden ya da değerden mahrum kalacağını düşünebilir. Bu nedenle, duygusal olarak zorlayıcı da olsa, “evet” demeyi tercih edebilir.
Oysa sınır koymak, hem kendimize hem de karşımızdakine duyulan saygının bir göstergesidir. Kişi, kendi ihtiyaçlarını fark ettikçe daha dengeli ve sürdürülebilir ilişkiler kurabilir. İlk adım; neye “evet”, neye “hayır” demek istediğimizi fark etmektir. Bu farkındalık, ilişkilerdeki duygusal yükü hafifletir ve kişinin kendi değerleri doğrultusunda ilişki kurmasına olanak tanır.
Bu beceri zamanla gelişir. Küçük adımlarla başlamak, örneğin zaman ayırmak istemediğiniz bir planı kibarca reddetmek gibi gündelik deneyimlerle pratik yapmak, bu konuda ilerlemeyi kolaylaştırır.
Sınırlar, duvar değil; sağlıklı ilişkiler için gerekli çitlerdir. Kimi zaman “hayır” diyebilmek, kendinize “evet” demenin en net yollarından biridir. Bu da hem sizin hem de ilişkilerinizin daha gerçek, daha sağlam bir zeminde ilerlemesini sağlar.
Görüş, öneri ve talepleriniz için psk.ecembeyza@gmail.com adresine e-posta gönderebilir ya da 0532 229 82 12 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.